İhtilâf, aynı asırda yaşayanların birbirlerinden farklı düşünüp zıt görüşte olmaları demektir. Fıkıh alanında ihtilâf, fakihlerin ictihada açık konularda farklı görüşte olmalarını ifade eder. Fıkhî ihtilâflar, Hz. Peygamber (s.a.s) döneminde sahabe arasında az da olsa yaşanmıştır. Bu dönemi takip eden sahabe, tabiîn ve müctehid imamlar döneminde fıkhî ihtilâflar artarak devam etmiştir. Taklid döneminde ise mezheplerin teşekkül sürecinin tamamlanmasıyla birlikte fıkhî ihtilâflar daha da derinleşmiştir. Makalemiz, günümüze kadar devam eden fıkhî ihtilâfların tarih içerisinde nasıl bir seyir takip ettiğini ve bunun fıkıh ilmine nasıl bir katkıda bulunduğunu konu edinmiştir.
Ikhtilaf (i.e. dispute) refers to a difference of opinion between contemporaries. In Islamic Jurisprudence (Fiqh), it is the dispute of jurists on some judicial matters which essentially need some intellectual efforts to be solved. The first examples of judicial ikhtilaf can be seen in the Prophet Muhammads life-time even though it was rare. After him, the number of ikhtilaf has gradually increased. After the four sunnischools (madhhabs) well established the sekind of ikhtilafs have gone so forth. My aim, in this paper, is to show the development of ikhtilaf during the course of judicial history and carefully determine its contribute to Islamic Jurisprudence.
Diğer ID | JA36GK29DV |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 8 Sayı: 8 - Cilt: 8 Sayı: 8 |