Bir ya da birkaç canlı
organizma tarafından belirli amaçlara yönelik olarak gerçekleştirilen
davranışlar olarak tanımlanabilen eylem kavramı, sosyoloji, psikoloji, felsefe
vs. disiplinlerde farklı boyutlarının ele alınarak açıklanan bir konudur.
Eylemin kaynağının ne olduğu, nasıl meydana geldiği, bir organizmanın meydana
getirdiği bir eylemin etki alanının o organizma ile sınırlı olup olmadığı,
eylem bağlamında oganizma-çevre, zihin-beden, birey-toplum ilişkisinin nasıl
açıklanabileceği sorularına bu çerçevede cevap aranır. Klasik Amerikan
pragmatistlerinden George Herbert Mead, zihin-beden, birey-toplum,
organizma-doğa ayrımı gibi düalist yaklaşımların oluşturduğu problemlere çözüm
bulmak için bütüncül bakış açısının kaçınılmaz olduğunu savunur. O, hem eylemde
bulunan bireyin bütünlüğünü hem de bireyin toplumla ve doğa ile olan
bütünlüğünü ortaya koyacak bir eylem kuramı önerir. Bu çerçevede Mead, eylemi
insan altı canlı varlıklar söz konusu olduğunda dürtü ve tamamlanma olmak üzere
iki; insani varlıklar söz konusu olduğunda ise dürtü, algı, düzenleme ve
tamamlanma olmak üzere dört aşamayı içerecek şekilde ortaya koyar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 30 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 14 Sayı: 14 |