İsmâiliyye mezhebi, hicrî ikinci asrın sonlarında Irak bölgesinde ortaya çıktı. Yaklaşık bir asır boyunca gizlice yürütülen davet faaliyetleri, mezhebin Irak, Horasan, Maverâünnehir, Bahreyn, Yemen ve Kuzey Afrika bölgelerinde yayılmasını sağladı. 3. (10.) asırda Fâtımîler Devleti’nin kurulması ise mezhebin tarihinde bir dönüm noktası oldu. Zira İsmâiliyye, tarihinde ilk defa resmî bir devlet desteğine kavuşmuştu. Ne var ki bu devletin etkinlik alanı ilk dönemlerde sadece Kuzey Afrika ile sınırlıydı. Muhtemelen bu yüzden Ebü’l-Hasan el-Eşʻarî, onunla ilgili sadece özet bilgiler vermekle iktifa etti. 4. (11.) asrın ikinci yarısına gelindiğinde ise Fâtımîler, önemli bir siyasal rakip konumuna geldi. Mesela çoğunlukla Sünnîlerin yaşadığı Mısır’ı ve akabinde Suriye’yi fethetmeyi başarmışlardı. Onun bu hızlı yükselişi ile birlikte muhaliflerinin İsmâiliyye söylemi de çok olumsuz bir hal almaya başladı. Mesela Abbâsî halifesi Kâdir Billah, 402/1012 yılında bir bildiri yayınlayarak onların Deysânî bir kökenden geldiğini iddia etti. Yaklaşık aynı dönemde yaşayan Abdülkâhir el-Bağdâdî ise bir adım daha ileri gidip onların Dehrî (Materyalist) olduğunu ileri sürdü. Bağdâdî sonrası süreçte Nizâmülmülk, Gazzâlî ve Fahreddin er-Râzî de benzer iddiaları devam ettirdi.
İsmâiliyye Karmatîlik Fâtımîler Ebü’l-Hasan el-Eşʻarî Bağdadi Gazzâlî Razi Hasan Sabbah
Ismā‘īlism appeared in the Iraqi region at the end of the second century. Through the activities of secret da‘wah carried out for almost a century, the sect has spread in Iraq, Khorasan, Mawarannahr, Bahrain, Yemen and North Africa. The establishment of the Fatimid Caliphate in the 3th/10th century was a turning point in the history of the sect because the first time in its history, Ismā‘īlism gained an official state support. However, in the early periods, the sovereignty of this state was limited to North Africa. By the second half of the 4th (11th) century, the Fatimids became an important political rival to the Abbasids. They managed to conquer Egypt, where Sunnis lived mostly, and then Syria. With this rapid rise, its opponents' discourse of Ismā‘īlism began to become very negative. For example, al-Qādir Billāh, the Abbasid caliph, issued a manifesto in 402/1012 and claimed that they came from Daysan b. Sa‘id al-Khurrami. Abd al-Kahir al-Baghdadi, who lived in the same period with him, went one step further and claimed that they were Dahri (Materialist). In the post-Baghdadi period, Nizam al-Mulk, Gazzâlî and Fahruddin al-Râzî continued similar claims. In this article we will focus on these scholars’ claims on the non-Islamic origin of Ismā‘īlism and try to analyze historical and religious background of these discourse.
Isma'ilism Ash'arism Qarmatism Fatimids Abd al-Kāhir al-Baghdādi Abu al-Hasan al-Ash‘ari Nizām al-Mulk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ocak 2020 |
Kabul Tarihi | 28 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 17 Sayı: 17 |