Many concepts in the field of kalām are applied in uṣūl al-fiqh. Especially in the first centuries, it is known that the uṣūl al-fiqh and the field of kalām were intertwined and that there were some common problem areas. The relation between kalām - uṣūl al-fiqh can be seen more clearly in the formation of the subjects and concepts of uṣūl al-fiqh. One of these concepts, naẓar, is the most basic method used in the context of legal reasoning. In this study, the use of the concept in third-century hijrī is tried to be handled through al-Ṭaḥāwī. Although Tahāwī generally uses the concept of naẓar with qiyās, it is seen that the naẓar has a more general scope than the qiyās. It is understood that naẓar is seen by Tahāwī labeled as an umbrella concept and method that includes all thought processes. All of the different types of qiyās included by Tahāwī and other legal reasoning methods such as ra‘y, istinbāṭ, istikhrāj, ijtihād were evaluated within the scope of the naẓar. Applying the term naẓar shows that concepts and terms are formed in a process and that the boundaries of the uṣūl al-fiqh - kalām disciplines were flexible.
Kelâm alanındaki pek çok kavram usûl-i fıkıhta kullanılmıştır. Özellikle ilk asırlarda usûl-i fıkıh ile kelâm alanının iç içe olduğu, bazı ortak problem alanlarının varlığı bilinmektedir. Kelâm-usûl-i fıkıh ilişkisi, usûl-i fıkıh konu ve kavramlarının teşekkülünde daha net bir şekilde görülmektedir. Bu kavramlardan biri olan nazar, aklî istidlâller bağlamında başvurulan en temel metottur. Bu çalışmada, söz konusu kavramın hicrî üçüncü asırdaki kullanımı, Tahâvî (öl. 321/933) örneğinde ele alınmaya çalışılmıştır. Debûsî’den itibaren bazı kelâmî konu ve kavramların usûl-i fıkıhtan ayıklandığı düşünüldüğünde fıkhın teşekkül sürecinde yaşamış bir fakih olan Tahâvî’nin o dönemde daha çok kelâmcıların kullandığı bir kavram olan nazarı kullanımı önem kazanmaktadır. Tahâvî nazar kavramını genellikle kıyasla birlikte kullansa da onun usûl anlayışında nazarın kıyastan daha genel bir kapsamı olduğu görülmektedir. Nazarın Tahâvî tarafından, tüm düşünce süreçlerini içeren şemsiye bir kavram ve yöntem olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Tahâvî’nin eserlerinde yer verdiği farklı kıyas türleri ile re’y, istinbât, istihrâc, ictihâd gibi diğer akıl yürütme yöntemlerinin tamamı, nazar kapsamında değerlendirilmiştir. Nazarın bu kullanımı, kavram ve terimlerin bir süreç içinde oluştuğunu ve teşekkül döneminde usûl-i fıkıh-kelâm disiplinlerinin sınırlarının esnek olduğunu göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 17 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 15 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 20 Sayı: 20 |