“Hapishane edebiyatı” olarak bilinen edebü’s-sücûn, modern dönemde adını sıkça duyuran ve cezaevinde bulunan kişilerin deneyimlerini ele alan bir alan olarak öne çıkmaktadır. Bu tür, mahkûmların hükümlüyken veya cezaları tamamlandıktan sonra yazdığı eserleri ve bu eserlerin incelenmesini ifade etmektedir. Özellikle siyasi istikrarsızlık yaşayan bölgelerde hapishane edebiyatı gelişme göstermiş ve bu tür, uzun yıllar işgale maruz kalan Filistin’deki edebiyat çalışmalarında da belirgin bir rol oynamıştır. Filistin’de toprakları gasp edilen çok sayıda kişi, 1917’den bu yana devam eden işgale karşı direniş gösterdikleri için hapse atılmışlardır. Bu direnişçilerden biri de 67 kez müebbet ve 5 bin 200 sene hapis cezasına çarptırılan mühendis Abdullah Bergûsî’dir. Bergûsî, hapis öncesi yaşamı ağırlıkta olmak üzere hapis öncesi ve sonrası yaşamını Yoldaki Mühendis: Gölgelerin Prensi adlı otobiyografik eserde ele almıştır. Çalışmada, Bergûsî’nin Yoldaki Mühendis: Gölgelerin Prensi adlı eseri hapishane edebiyatı bağlamında incelenmiştir. İnceleme sürecinde, eserin detaylı bir özeti sunulmuş ve ardından sanatsal ve edebî tahlili yapılmıştır. Yapılan değerlendirmelerde, eserin sade ve anlaşılır bir üslupla kaleme alındığı ve yazılış amacının edebî kaygıdan ziyade direniş öyküsünü hapishane duvarlarının ötesine taşımak olduğu görülmüştür.
Arap Dili ve Belagati Hapishane Edebiyatı Filistin Abdullah Bergûsî Yoldaki
Adab al-sujūn, known as “prison literature”, stands out as a field that has made a name for itself in the modern period and deals with the experiences of people in prison. This genre refers to the works written by prisoners while they were convicted or after their sentences were completed, and the examination of these works. Prison literature has developed especially in regions experiencing political instability, and this genre has also played a prominent role in literary studies in Palestine, which was subject to occupation for many years. Many people whose lands were usurped in Palestine have been imprisoned for resisting the occupation that has been going on since 1917. One of these resisters is engineer Abdullah Barghouti, who was sentenced to 67 life terms and 5200 years in prison. Barghouti discussed his pre-imprisonment life in detail, and his life before and after imprisonment, in his autobiographical work titled The Engineer on the Road: Prince of Shadows. In the study, Barghouti’s work The Engineer on the Road: Prince of Shadows was examined in the context of prison literature. During the review process, a detailed summary of the work was presented and then its artistic and literary analysis was made. In the evaluations, it was seen that the work was written in a simple and understandable style and that the purpose of writing was to carry the story of resistance beyond the prison walls rather than literary concern.In the study, Barghouti’s work The Engineer on the Road: Prince of Shadows was examined in the context of prison literature. During the review process, a detailed summary of the work was presented and then its artistic and literary analysis was made. In the evaluations, it was seen that the work was written in a simple and understandable style and that the purpose of writing was to carry the story of resistance beyond the prison walls rather than literary concern.
Arabic Language and Rhetoric Prison Literature Palestine Abdullah Barghouti The Engineer on the Road
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 25 Sayı: 25 |