Bu makalede bir Türk tarikatı olan Halvetiyye’nin Şâbânîlik kolundan neşet etmiş bulunan Çerkeşiyye koluna ait bir tekke ile ilgili bazı vakıf belgeleri gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu belgelerin orijinallerinin fotoğrafları ve transkripsiyonlarına yer verilerek tekkeyle ilgili olarak tarihi bakımdan önem arz eden bazı bilgiler okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Çalışmanın girişinde Halvetilik, Şâbânîlik ve Çerkeşîlik ile ilgili genel bilgiler aktarılmış, devamında ise söz konusu olan vakıf belgelerinin sunumuna yer verilmiştir. Bu belgelerin açığa çıkarılmasının, genelde tasavvuf tarihine, özelde ise Halvetiyye tarikatı, Şâbâniyye kolu, Çerkeşiyye kolu ve ait olduğu döneme ışık tutması, bu mahfuz bilgiler ışığında tasavvuf ve tarikatlar tarihine katkıda bulunması bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir. Şeyh Şaban-ı Veli’ye nisbet edilen Şâbâniyye, Halveti Tarikatının bir kolu olan Cemaliyye’nin bir şubesidir. Şâbâniyyenin gelişip kurumsallaşması ise Karabaş-ı Veli döneminde gerçekleşmiştir. Bundan dolayı Karabâş-ı Veli, Şâbâniyye’nin ikinci pîri sayılmıştır. Karabaş-ı Veli’den sonra tarikat Nasûhiyye, Ünsiyye, Bekriyye gibi kollarla yaygınlaşmıştır. Çerkeşi Mustafa Efendi’ye nisbet edilen Çerkeşiyye ise Nasûhiyye kolundan neşet etmiştir. Çerkeşî Mustafa Efendi, Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde doğmuş, yine 1229/1814 yılında Çerkeş’te vefat etmiştir. Türbesi kendi adıyla anılan caminin içerisindedir. Çerkeşî Mustafa Efendi, Risale fi Tahkiki’t-tasavvuf isimli bir risale yazmış; bu risalede tasavvufa dair pek çok mühim konuyu ele almış ve şeriat-tasavvuf ilişkisini net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu risalede tarikata intisap edenlerin ulaşmaya çalıştıkları yolun fiil, sıfat ve zat tecellileri olarak üç halden ibaret olduğunu ifade etmiştir. Yine bu üç halin bazı sapık fırkaların önünü açabileceğini ancak sufileri bu sapık fırkalardan ayırt etmenin temel ölçüsünün şeriat-ı Muhammediye olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla şeriata aykırı en küçük bir harekette bulunan sufinin sözlerinin ve yolunun sufilerin hakiki yoluyla hiçbir alakasının olmadığını açık bir şekilde ortaya koymuştur. O, Riselede Melamiler ile ilgili de değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu risale toplum nezdinde ve ulema arasında çok şöhret bulmuştur. Çerşekî ailesi ilme verdikleri önem dolayısıyla ulema ailesi olarak da bilinmektedir. Çerkeşî Mustafa Efendi’nin oğulları Mehmed, Mesut ve Osman Vehbi kendisinden sonra ilim, irşad ve tebliğ faaliyetlerini devam ettirmişler ve çok sayıda talebe yetiştirmişlerdir. İstanbul’a yerleşen Osman Vehbi Efendi’nin soyundan Çerkeşîzâdeler olarak tanınmış bir ulema ailesi oluşmuştur. Çerkeşi Mustafa Efendi’nin tarikatı olan Çerkeşiyye Geredeli Halil Efendi’ye nisbet edilen Haliliyye ve Kuşadalı İbrahim Efendi’ye nisbet edilen İbrahimiyye veya diğer meşhur ismiyle Kuşadaviyye olarak iki koldan devam etmiştir. Fatih türbedarı Ahmet Âmiş Efendi, Kuşadalı İbrahim Efendi’nin Mehmet Tevfik Bosnevî üzerinden devam eden silsileyi günümüze ulaştırmıştır. Bu makalede Mustafa Çerkeşi Efendi, Çerkeşiyye tarikatı ve bazı vakıf belgeleri ışığında bu tarikatla ilgili bazı değerlendirmelere yer verilmiştir.
Tasavvuf Halvetiyye Şâbâniyye Nasûhiyye Çerkeşiyye Mustafa Çerkeşî Tekke Vakıf Belge
In this article, some foundation documents related to a tekke belonging to the Cherkeshiyya branch of the Shābāniyya branch of Halwatiyya, a Turkish order (tariqah), have been unearthed. Photographs and transcriptions of the originals of these documents are included, and some historically important information about the tekke is presented to the attention of the reader. In the introduction of the study, general information about Halwatiyya, Shābāniyya and Cherkeshiyya is given, followed by a presentation of the foundation documents in question. It is thought that the discovery of these documents is important in terms of shedding light on the history of Sufism in general, the Halwatiyya tariqah, the Shābāniyya branch, the Cherkeshiyya branch and the period to which it belongs, and contributing to the history of Sufism in the light of this reserved information. Shābāniyya, attributed to Sheikh Şaban-ı Veli, is a branch of Jamaliyya, a branch of the Halwatiyya order. The development and institutionalization of Shābāniyya took place during the period of Karabaş-ı Veli. Therefore, Karabaş-ı Veli is considered the second pīr of Shābāniyya. After Karabaş-ı Veli, the sect spread with branches such as Nasūhiyya, Unsiyya and Bekriyya. Cherkeshiyya, attributed to Çerkeşî Mustafa Efendi, originated from the Nasūhiyya branch. Çerkeşî Mustafa Efendi was born in Çerkeş district of Çankırı and died in Çerkeş in 1229/1814. His tomb is in the mosque named after him. Çerkeşî Mustafa Efendi wrote a treatise titled Risale fi Tahkiki't-tasavvuf; in this treatise, he discussed many important issues related to Sufism and clearly revealed the relationship between Sharia and Sufism. In this treatise, he stated that the path that the initiates of Sufism try to reach consists of three states: action, attribute and essence manifestations. Again, he emphasized that these three states may pave the way for some deviant sects, but the main criterion for distinguishing Sufis from these deviant sects is Shari'ah Muhammadiyah. Therefore, he made it clear that the words and path of the Sufi who does the slightest act contrary to the Shari'ah have nothing to do with the true path of the Sufis. He also made evaluations about the Melamis in his treatise. This treatise was very famous in the society and among the scholars. The Çerkeşî family is also known as the ulema family because of the importance they attached to knowledge. Çerkeşî Mustafa Efendi's sons Mehmed, Mesut and Osman Vehbi continued their activities of knowledge, guidance and preaching after him and raised many students. Osman Vehbi Efendi settled in Istanbul and his descendants became a family of scholars known as Çerkeşîzâdeler. Cherkeshiyya, the sect of Çerkeşî Mustafa Efendi, continued in two branches: Haliliyya, attributed to Halil Efendi of Geredeli, and Ibrahimiyya, attributed to İbrahim Efendi of Kuşadalı, or Kusadaviyya, as it was also known. Ahmet Âmiş Efendi, the tombbedar of Fatih, carried the silsila of Kuşadalı İbrahim Efendi through Mehmet Tevfik Bosnevî to the present day. In this article, Mustafa Çerkeşî Efendi, the Cherkeshiyya sect and some evaluations about this sect in the light of some foundation documents are included.
Sufism Halwatiyya Shābāniyya Nasūhiyya Cherkeshiyya Mustafa Çerkeşī Tekke Foundation Document
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasavvuf |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 27 Sayı: 27 |