ÖZET
Amaç: Kliniğimizde Retrograd İntrarenal Taş Cerrahisi Yapılan 234 hastanın sonuçları retrospektif
olarak değerlendirildi.
Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde RİRC operasyonu 2011 ve 2016 tarihleri arasında 234 hastaya
uygulanmıştır. Bütün hastalara genel anestezi altında flexibl URS ve holmiyum lazer kullanılmıştır.
Hastaların kontrolleri birinci ve altıncı ayda direk grafiler ve üriner sistem ultrasonografisi
ile yapılmıştır. Operasyonun başarı oranı tamamen taşsız ve 2 mm’den küçük rezidüel
taşların varlığı olarak tanımlanmıştır.
Bulgular: 133 hasta erkek, 101 hasta kadın idi. Hastaların ortalama yaşı 46.82±14.58 yıldır.
Ortalama taş boyutu 17 (±6,3) mmdir. 101 (%43.2) hastanın preoperatif double J stenti mevcuttu.
234 hastadan 95 (%40.5)’inde akses kılıfı kullanılmıştır. Operasyon sonrası 154 (%65.8)
hastaya Double j stent takılmıştır. Başarı oranın olarak %78.2’dir. 29 (%12.4) hastada gelişen
enfeksiyon dışında diğer hastalarda herhangi bir komplikasyon gelişmemiştir.
Sonuç: Üst üriner sistem taşları laser teknolojisi ve fleksibl üreterorenoskopideki gelişmeler
sayesinde düşük morbidite yüksek başarı oranları ile tedavi edilebilmektedir.
Anahtar Sözcu¨kler: Fleksibl üreterorenoskopi; Retrograd intrarenal taş cerrahisi; Ürolitiyazis
ABSTRACT
Objectives: The outcomes of 234 cases performed retrograde intrarenal surgery (RIRS) in our
clinic were evaluated retrospectively.
Material and Methods: RIRS was performed on 234 cases between 2011 and 2016 in our
clinic. All patients were underwent flexible URS with holmium laser under general anesthesia.
Controls of the patients were assessed by plain films and urinary tract ultrasonography one
and sixth month after the operation. Success rate of the procedure was defined as the stonefree
status or presence of residual fragments less than 2mm.
Results: 133 of the patients were male and 101 were female. The mean age of the patients
was 46.82±14.58 years. 39 (16.7 %) stones were located at the ureter. The mean stone size
was 17(±6,3)mm. Preoperatively 101 (43.2 % ) patients had double J ureteral stent. In 234
patients access sheath was used in 95(40.5) patients. Double J stents were inserted to 154
(65.8 %) patients after operation. Our stone free rate was 78.2 %. Any complication was not
observed for all cases except postoperative developed infection for 29 (12.4 %) patients.
Conclusion: With advances in laser technology and flexible ureterorenoscopy, upper urinary
tract stones can be treated with lower morbidity and high success rates.
Keywords: Flexible ureterorenoscopy; Retrograde intrarenal surgery; urolithiasis
RETROGRAD İNTRARENAL CERRAHİ: OSMANGAZİ SONUÇLARI Retrograde Intrarenal Surgery: Osmangazi Results
Bölüm | Orjinal Çalışma |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 4 |