ÖZET
Amaç: Bu çalışmada, kliniğimizde farklı tek gen hastalıkları nedeniyle preimplantasyon genetik
tanı (PGT) uygulanan hastalarımızın sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Tüp bebek merkezimize başvuran 16 farklı tek gen hastalığı için 29 siklusta
PGT uygulanan 22 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Ebeveynlerden birinde bilenen tek gen hastalığı bulunan 12 hastada, hastalığın yeni
nesle aktarılmaması amacıyla, 16 siklusta toplam 114 embriyo üzerinde yapılan PGT sonrası
24 sağlıklı, 25 taşıyıcı, 65 hasta embriyo tespit edildi. Embriyo transfer yapılan 14 siklusta 10
gebelik elde edilmiş 9’u canlı doğumla sonlanmıştır.Hastalarımızdan 10 çifte PGT beraberinde
insan lökosit antijeni (HLA) doku tiplemesi yapılmıştır. 13 siklusta elde edilen toplam 130
embriyonun; 22’si sağlıklı 18’i taşıyıcı, 90 embriyo ise tek gen hastalığına sahip idi. Embriyo
transferi yapılan 10 siklusta 5 gebelik elde edilmiş, 4’ü canlı doğumla sonlanmıştır.
Sonuç: İn-vitro fertilzasyon ile birlikte uygulanan PGT, genetik hastalığın yeni nesillere aktarımı
riskine sahip çiftlere, sağlıklı gebelik için avantaj sunar. Tek gen hastalığı nedeniyle gebeliği
sonlandırma riski ortadan kalkar. Bu avantajları yanında diğer in-vitro fertilzasyon endikasyonları
ile en az benzer gebelik ve canlı doğum oranları sağlaması nedeniyle önerilmesi gereken
bir seçenektir. Bazı özel durumlarda ise hayat kurtarıcı bir yöntemdir.
Anahtar Sözcu¨kler: Preimplantasyon Genetik Tanı;Tek Gen Hastalıkları; HLA Antijeni
ABSTRACT
Aim: In this study, we aimed to determine the treatment results of patients who underwent
preimplantation genetic diagnosis (PGD) due to single gene defects.
Material and Methods: The results of 29 cycles in 22 patients with 16 different single
gene disorders were included into the analysis. The results of patients were evaluated
retrospectively.
Findings: PGD without HLA tissue typing was performed to prevent the transmission of the
single gene disorder to their offspring in twelve couples in whom a single gene defect was
detected in a single partner. One hundred and fourteen embryos were obtained in 16 cycles.
Twenty-four of them were healthy, 25 of them were genetic mutation carriers and 65 had
genetic mutation. 22 embryos were transferred in 14 cycles and 10 pregnancies with 9 live
births occurred. Additional HLA tissue typing was performed in 10 couples who underwent
PGD. One hundred and thirty embryos were obtained in 13 cycles. Twenty-two of them were
healthy and 18 were genetic mutation carriers and 90 embryos had SGD. Embryo transfer
could be performed in 10 cycles and 5 pregnancies with 4 live births were obtained.
Result: PGD with in vitro fertilization allows the possibility of a healthy pregnancy for couples
under the risk of transmitting single gene disorders to their offspring and it eliminates the
risk of termination of pregnancy. With these advantages, it should be offered to couples
with single gene disorders since it is shown to have similar pregnancy and live birth rates
compared with other indications of in vitro fertilization. PGD is a life-saving procedure in
some special cases.
Keywords: Preimplantation Genetic Diagnosis; Single Gene Defects; HLA Antigens
Bölüm | Orjinal Çalışma |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 4 |