Öz
ÖZET
Amaç: Koroner arter hastalığı (KAH) tüm dünyada morbidite ve mortalitenin önemli bir nedenidir. KAH riski
açısından visseral adipozite, tek başına kilo fazlalığından daha değerli bir göstergedir. Biz bu çalışmada, tanı
amaçlı elektif koroner anjiyografi yapılan hastalarda visseral adipozite indeksi (VAİ) ile KAH varlığı ve ciddiyeti
arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık.
Yöntem: Bu retrospektif çalışmada, kliniğimizde Ocak 2018 – Aralık 2018 tarihleri arasında tanısal koroner
anjiyografi uygulanan 120 hastanın verileri kullanıldı. Koroner anjiyografiler geriye dönük olarak incelendi.
En az bir koroner arterinde %50 ve üzerinde darlığı olan hastalar KAH grubuna (n=75), belirgin koroner darlığı
olmayan hastalar (n=45) kontrol grubuna alındı. Hastaların demografik özellikleri, boy, kilo, bel çevreleri
ve tetkik sonuçları kaydedildi. VAİ skorları kadın ve erkek hastalar için ayrı ayrı hesaplandı.
Bulgular: Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, açlık serum glukoz (p=0.025) ve VAİ (p = 0.014) KAH grubunda
anlamlı olarak yüksek bulundu. KAH grubunda SYNTAX skoru, açlık glukoz (p = 0.011), trigliserid (p
= 0.048) ve VAİ (p=0.003) ile pozitif olarak korele idi. Çok değişkenli doğrusal regresyon analizinde, açlık
serum glukozu (p=0.012) ve VAİ (p =0.008) SYNTAX skorunun bağımsız prediktörü olarak tespit edildi.
Sonuç: Koroner arter hastalığının takibinde değiştirilebilir risk faktörlerinin belirlenmesi ve yönetimi çok
önemlidir. Basit bir skorlama olan VAİ, KAH riskini belirlemek için kullanışlı bir yöntem olabilir.
Anahtar Sözcükler: Koroner arter hastalığı; Obezite; Visseral adipozite
ABSTRACT
Aim: Coronary artery disease (CAD) is an important cause of morbidity and mortality worldwide. In terms
of CAD risk, visceral adiposity is a more valuable indicator than weight alone. In this study, we aimed to
evaluate the relation of visceral adiposity index (VAI) with the presence and severity of CAD in patients
undergoing diagnostic coronary angiography.
Methods: In this retrospective study, data of 120 patients who underwent diagnostic coronary angiography
between January 2018 and December 2018 were used. Coronary angiograms of the patients were
evaluated retrospectively. Patients with at least 50% stenosis in one or more coronary artery were included
in the CAD group (n = 75) and patients without significant coronary stenosis (n = 45) were included in
the control group. Demographic characteristics, height, weight, waist circumference and laboratory results
were recorded. VAI scores were calculated separately for male and female patients.
Results: Fasting serum glucose (p = 0.025) and VAI (p = 0.014) were significantly higher in CAD group when
compared with control group. SYNTAX score was positively correlated with fasting glucose (p = 0.011),
triglyceride (p = 0.048) and VAI (p = 0.003) in the CAD group. In multivariate linear regression analysis,
fasting serum glucose (p = 0.012) and VAI (p = 0.008) were determined as independent predictors of
SYNTAX score.
Conclusion: The determination and management of modifiable risk factors is very important in the followup
of patients with CAD. As a simple scoring method, VAI may be useful for determining the risk of CAD.
Keywords: Coronary artery disease; Obesity; Visceral adiposity