Selective Mutism is a
diagnostic group that can be encountered while working with children in the
mental health field. While children in this diagnostic group have different
characteristics, generally they often talk to some people in their immadiate
surroundings and don’t talk to rest of them. This situation prevents children
from communicating with their social environment and negatively impacts their
social emotional development. At the same time, the situation can be quite
challenging for the people around the child (parents, teachers, etc.).
Different treatment approaches can be applied in Selective Mutism, which is
under the title of Anxiety Disorders in DSM-5. This study handle to a 20-session
Non-Directive play therapy with a child who has been diagnosed with “Selective
Mutism” at the age of 4. The play has been used as a therapeutic tool by
different theories. Non-Directive play therapy is also based on counselor centered
psychotherapy. It is thought to be particularly beneficial in terms of not
forcing children to talk and providing a safe space for expressing themselves
to the child. The purpose of this study is to reach to highly resistant
diagnostic group and eventually share the positive results in their treatments.
Selektif Mutizm ruh sağlığı alanında çocuklar ile çalışırken
karşılaşılabilecek bir tanı grubudur. Bu tanı grubundaki çocuklar birinden
farklı özelliklere sahip olmakla birlikte genellikle yakın çevrelerinden bazı
kişiler ile konuşup bazıları ile konuşmamaktadırlar. Bu durum çocuğun
sosyal çevresiyle iletişim kurmasını engellemekte ve sosyal duygusal
gelişimini olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda çocuğun yakın çevresindeki
kişiler (anne-babası ve öğretmeni vb.) için de durum oldukça zorlayıcı
olabilmektedir. DSM-5’te Kaygı Bozuklukları başlığının altında yer alan
Selektif Mutizmde farklı tedavi yaklaşımları uygulanabilmektedir. Bu
çalışmada, 4,5 yaşında “Selektif Mutizm “ tanısı almış bir çocukla yapılan
ve 20 seans süren yönlendirilmemiş oyun terapisinden bahsedilmektedir. Oyun,
farklı kuramlar tarafından terapötik bir araç olarak kullanılmıştır. Yönlendirilmemiş
oyun terapisi de danışan merkezli psikoterapiyi temel almaktadır. Özellikle bu
çocuklarda konuşmaya zorlamaması ve çocuğa kendini ifade etmek için güvenli
bir alan sağlaması açısından faydalı olacağı düşünülmektedir. Oldukça
dirençli oldukları gözlemlenen bu tanı grubuna ulaşmak ve tedavilerinde olumlu
sonuçları paylaşmak amacıyla bu çalışma hazırlanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Kabul Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 3 |