Hayatı anlamlı kılan iyilik ve kötülük, mutluluk ve mutsuzluk gibi yaşamamızı sürekli etkileyen defalarca deneyimlenen his, sezi nihayetinde duyum ve duygular tüm varlığı veya yokluğu ile varlığımıza anlam katmaktadır. Bu amaçla Duygu Odaklı Terapi, psikoterapötik değişimlerle duygunun rolünü, hayatın anlamını anlamaya yönelik terapi sürecidir. Duygu odaklı terapide danışanlara, duyguları daha iyi tanımlamaları, deneyimlemeleri, kabullenmeleri, düzenlemeleri, irdelemeleri, anlatıma dönüştürmeleri, kullanmaları ve esnek olarak kontrol etmeleri konusunda yardımcı olunur. İletişimsel süreçlerinde danışanların, sakındıkları duyguları daha iyi yönlendirebilmeleri ve duygularının merkezindeki ihtiyaçlarını ve kaygılarını daha iyi tanımlamaları için farkındalık oluşturulur. Bu amaçla terapinin temel varsayımı, doğuştan sahip olunan korku, utanç, suçluluk, öfke, üzüntü, tiksinti, coşku ve neşe temel duygularının varlığını ve evrenselliğini bireylerde farkına vardırmaktır. Duygu odaklı terapi, sıkıntılı bireylerin kişilerarası sosyal problemleriyle çalışmaya başlamış ancak depresyon, travma ve stres, çift ilişkileri, yakın tarihte yeme bozuklukları, borderline kişilik bozukluğu ve anksiyete bozuklukları gibi farklı popülasyonlar ve kontrol gruplarıyla da uygulama alanını genişletmiş ve bu gruplarda da etkili olduğunu kanıtlamıştır.
Destekleyici yöntem olarak kullanılmaya başlanan sinema terapi (filmterapi) yöntemi de, psikoretapide duygusal müdahele oluşturma, bireyde içgörü kazandırma, özdeşim kurma, katarsis sağlama ve bütünleşme süreçleri için işlevsel bir yöntemdir. Sinematerapide amaç; sinemanın insan üzerinde oluşturduğu korku, heyecan, öfke, sevinç, coşku ve aşk gibi duyguların işlenmesine, analizine ve olumlu modelleme temellerine dayanak sağlayan, metaforlar yoluyla modellemeler oluşturarak var olan dirençlerinde çözümüne de imkan sağlayan, son yıllarda kullanımı gittikçe yaygınlaşan bir yöntemdir.
Duyguların aktifleşmesi ve böylece duygu regülasyonunun sağlanmasında da işlevsel destek terapisi olarak sinematerapi, şizofreni, depresyon, okb, özgüven, eş ilişkileri, cesaret, ölüm ve yas, özel eğitim ebeveyn stresi, sorumluluk, sınav kaygısı, alkol bağımlılığı, travmatik yaşantılar, öfke, sinirlilik ve korku gibi faktörlerinin iyileşmesinde yardımcı metot olarak kullanılmaktadır. Sinematerapi pek çok ruhsal ve duygusal bozuklukların tedavisinde uzman kontrolünü gerektiren profesyonel destek yöntemi olarak kullanılmalıdır. Önemli kritik nokta, işlevsel amaca yönelik doğru filmin seçilmiş olmasıdır. İyileştirici etkisi olan sinematerapi yöntemi kendini açma ve değişim sağlama amacıyla, bireysel ve gruplar şeklinde de yürütülebilmektedir. Destek süreçlerinde bazen de hastaya-danışana film izleme ödevi verilmesi yöntemi de uygulama çeşitliliğindendir.
The emotions, feelings and intuitions that make life meaningful such as goodness and bad, happiness and unhapiness that are constantly experienced and affect our lives; add meaning to our existence with all their existence or absence. To this end, Emotion-Oriented Therapy is a process of therapy aimed at understanding the role of emotion and the meaning of life through psychotherapeutic changes. Through emotion-oriented therapy, clients are helped to better identify, experience, accept, regulate, examine, translate, use, and flexibly control emotions. In their communicative processes, awareness is created in order for the clients to better orient their emotions and to better define their needs and concerns at the center of these said emotions. For this purpose, the basic assumption of therapy is to realize the existence and universality of the basic emotions of innate fear, shame, guilt, anger, sadness, disgust, enthusiasm, joy. For this purpose, the basic assumption of therapy is to make the clients realize the existence and universality of the basic emotions like innate fear, shame, guilt, anger, sadness, disgust, enthusiasm, joy. Emotion-focused therapy has begun its journey with interpersonal-social problems of distressed individuals, but since; has expanded its range of application with different populations and control groups such as depression, trauma and stress victims, couple relationships, recent eating disorders, borderline personality disorder and anxiety disorders, and likewise, has proved effective in these groups too.
Cinema therapy (film therapy), which is being used as a supportive method, is a functional method for creating emotional intervention in psychoreterapy, providing insight in the individual, identification, catharsis and integration processes. Increasing use in recent years the aim in cinematerapy can be explanied as providing the basis for the processing, analysis and positive modeling of emotions such as horror, excitement, anger, joy, enthusiasm and love created by movies on human beings, and providing solutions to existing resistances by creating models through metaphors.
Cinemotherapy, which can be used as functional support therapy in the activation and thus the regulation of emotions; is used used as an adjunct method in the recovery of factors such as schizophrenia, depression, self- esteem, spousal relationships, courage, death and mourning, special education, parental stress, responsibility, test anxiety, alcohol dependence, traumatic experiences, anger, irritability and fear. Cinematherapy should be used as a professional support method that requires expert control in the treatment of many mental and emotional disorders. The important critical point has to be selecting the correct film for the functional purpose. The cinematherapy method which has healing effects can be carried out individually and in groups for self-opening and change. The method of giving film-watching homework to the patient-client during support processes is also one of the many varieties of applications.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 5 |