The concept of self-determination is one of the most controversial concept in international relations discipline. The main reason behind this controversial case is the sole legal or political usage of the concept by various international relations actors in different times and areas. This study will evaluate the ongoing discussions between the approaches that accept the concept as a natural right of societies and the approaches that emphasize the political meaning of the concept. During this evaluation, Liberal, Marxist, Conservative and Radical interpretations, which deal with the concept regarding to its historical progress and various international actor levels, are taking into consideration.
Kendi kaderini tayin kavramı, uluslararası ilişkiler disiplininin en tartışmalı kavramlarından birisidir. Kavramın farklı zaman ve mekânlarda, çeşitli uluslararası ilişkiler aktörlerince sadece hukuki veya siyasi bir anlam yüklenerek kullanılmış olması, bu tartışmalı durumun devam etmesinin ardında yatan temel sebeptir. Bu çalışma kendi kaderini tayin kavramını toplumların doğal bir hakkı olarak kabul eden yaklaşımlar ile kavramın siyasi anlamına ağırlık veren yaklaşımlar arasında süregelen tartışmaları değerlendirecektir. Değerlendirme sırasında ise kavramı tarihsel gelişimi içerisinde ve farklı uluslararası aktör düzeylerinde ele alan Liberal, Marksist, Muhafazakâr ve Radikal yorumlar dikkate alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Kasım 2015 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 7 Sayı: 13 |