Ülkemizde yerleşim alanlarının büyük bir çoğunluğu deprem bölgeleri üzerinde yer almaktadır. 1992 Erzincan depremi ile başlayan süreçte neredeyse her 2 yılda bir yıkıcı bir deprem yaşanmıştır. Bu depremler kırsal-kentsel, gelişmiş-gelişmemiş bölge farkı olmaksızın tüm ülkede ağır hasarlara ve ekonomik kayıplara sebep olmuşlardır. Ülkemizdeki deprem hasarlarının ve ölümlerin önemli bir kısmı da ülkemizdeki yapı stokunun büyük bölümünü oluşturan yığma yapılarda ortaya çıkmıştır. Yığma yapıların deprem güvenliklerinin belirlenmesi ülkemizin önemli bir sorunudur.Yığma binalar kolay inşa edilebilmeleri, yöresel inşaat malzemeleri kullanılması bakımdan ekonomik olmaları yanında, yapı türü olarak tarihinin betonarmeye göre daha eskilere dayanması itibariyle, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de özellikle kırsal kesimlerde yaygın olarak inşa edilmiştir.Geçmişe nazaran günümüzde yapımı giderek azalmakta olsa da yığma yapıların kullanımına hala devam edilmektedir. Yığma yapı, karkas taşıyıcılı yapıdan farklı olarak duvarları taşıyıcı olan yapılardır. Bu çalışmada Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (DBYYHY) hükümleri dikkate alınarak mevcut olan yığma bir yapıyı incelemek için basit bir ön değerlendirme sunulmuştur. Tabi ki bu değerlendirme yapının deprem performansını belirlemek için yeterli değildir ve daha detaylı analizlerin yapılması gereklidir. Ancak bu tip bir ön değerlendirmenin binanın genel durumu hakkında bir ön izlenim vereceği düşünülmektedir.
Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik (2007) Ön değerlendirme Yığma yapı
In Turkey, majority of the living areas is located on earthquake zones. Destructive earthquakes have occurred in every two years since the earthquake in Erzincan in 1992. These earthquakes resulted in major destruction and economical loss regardless of settlement place being in rural or urban areas. An important part of destruction that took place as a result of earthquakes was in masonry constructions which constituted a large part of the countries’ construction stock. Determination of the safety of these buildings in the case of an earthquake is an important issue for our country. Masonry constructions, like the rest of the world, are constructed especially in rural areas of country due to utilization of local material and ease of construction. The history of these buildings is older than reinforced constructions resulting in their widespread utilization. Although a few of them remained compared to past years, masonry constructions are still in use. Loadbearing walls are utilized in masonry constructions unlike concrete buildings in which frames are employed as loadbearing elements. In the present study a simple preliminary evaluation of a masonry construction was developed based on the provisions existed in “Regulations for the buildings to be constructed in earthquake regions 2007”. It goes without saying that this evaluation was not sufficient to determine the earthquake resistance of the building and detailed analyses should be conducted. However, this evaluation is important as in our opinion a preliminary evaluation of this kind will give an insight on the situation of the building.
Regulations for the Buildings to be Constructed in Earthquake Regions (2007) Preliminary evaluation Masonry construction
Diğer ID | JA49AR37NA |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 2 |