Amaç: Anksiyete ve dissosiyatif semptomlar arasındaki ilişki sıklıkla belirtilir, ancak anksiyete bozukluğu olan tüm hastalarda dissosiyatif semptomlar görülmez. Bu çalışmanın amacı anksiyete bozukluğu olan hastalarda görülen dissosiyatif belirtilerin mizaç-karakter özellikleriyle ilişkisini araştırmaktır.
Yöntem: Çalışmanın örneklemini DSM-5'e göre yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) ve panik bozukluğu (PB) tanısı alan 75 hasta ve kontrol grubu (KG) için 75 sağlıklı birey oluşturmuştur. Şikayetlerinin şiddeti Hamilton Anksiyete ve Depresyon Derecelendirme Ölçekleri (HAM-A, HAM-D) kullanılarak değerlendirildi. Her katılımcı için sosyodemografik veri formu, Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği (DES), Disosiyasyon Ölçeği (DIS-Q) ve Mizaç-Karakter Envanteri (TCI) dolduruldu.
Bulgular: Gruplar arasında HAM-A, HAM-D, DES ve DIS-Q skorları (PB> YAB> KG) açısından anlamlı fark vardı. DES ve DIS-Q skorlarını etkileyen faktörler; yüksek HAM-A skorları, tanı, düşük kendini yönetme(KY) ve yüksek kendini aşma(KA) skorlarıdır ve tanı kontrol edildiğinde DES ve DIS-Q skorları HAM-A'dan, KY ve KA skorlarından etkilenmeye devam etmiştir.
Sonuç: Anksiyete bozukluğu olan hastalarda dissosiyatif semptomların yüksek prevalansı doğrulandı. Düşük KY ve yüksek KA karakter özelliklerinin dissosiyatif semptomların gelişimine yatkınlık oluşturabileceği, mizaç özelliklerinin dissosiyatif semptomlar üzerinde etkili olmadığı gözlenmiştir. Bu sonuçlar, dissosiyasyonun sadece travma ile ilgili olmayabileceğini düşündürmektedir.
Introduction: The relationship between anxiety and dissociative symptoms is frequently mentioned, but dissociative symptoms are not seen in all patients with anxiety disorder. The aim of this study is to investigate the relationship between dissociative symptoms and temperament-character features in patients with anxiety disorders.
Methods: The study sample consisted of 75 patients diagnosed with generalized anxiety disorder (GAD) and panic disorder (PD) according to DSM-5 and 75 healthy individuals for the control group (HC). The severity of their complaints were assessed using Hamilton Anxiety and Depression Rating Scales (HAM-A, HAM-D). Sociodemographic data form, Dissociative Experiences Scale (DES), Dissociation Scale (DIS-Q) and Temperament-Character Inventory (TCI) were filled for every participant.
Results: There was a significant difference between the groups in terms of HAM-A, HAM-D, DES and DIS-Q scores (PD> GAD> HC). The factors affecting DES and DIS-Q scores were high HAM-A scores, diagnosis, low self-directedness(SD) and high self-transcendence(ST) scores, and when the diagnosis was checked, DES and DIS-Q scores continued to be affected by HAM-A, SD and ST scores.
Conclusion: The high prevalence of dissociative symptoms was confirmed in patients with anxiety disorder. It was observed that character traits of low SD and high ST may be predisposing for the development of dissociative symptoms, while temperament traits were not influential on dissociative symptoms. These results may suggest that dissociation is not only related to trauma.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Kabul Tarihi | 5 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Dergimiz Uluslararası hakemli bir dergi olup TÜRKİYE ATIF DİZİNİ, TürkMedline, CrossREF, ASOS index, Google Scholar, JournalTOCs, Eurasian Scientific Journal Index(ESJI), SOBIAD ve ISIindexing dizinlerinde taranmaktadır. TR Dizin(ULAKBİM), SCOPUS, DOAJ için başvurularımızın sonuçlanması beklenmektedir.