Sigorta ettirenin, sigorta sözleşmesi süresinden önce feshedilse bile, mevcut sigorta döneminin tamamı için ödeme yapma mükellefiyetine primin bölünmezliği ilkesi adı verilmektedir. Bu prensip, Alman Sigorta Sözleşmesi Kanunu'nun 2008’den önceki halinde birçok ihtimalde gündeme gelebiliyordu. Sigortacılığın ilk yıllarında ortaya çıkan bu tartışmalı ilkenin ortaya çıkışına amil olan sebeplerin Alman sigorta hukuku açısından büyük ölçüde geçerliliğini yitirdiği ifade edilmektedir. Bu prensibin zuhur sebepleri hususiyetle, işlemlerin rasyonelleştirilmesine duyulan ihtiyaç ve sözleşmenin sigortalının fiillerine istinaden feshi durumunda sigorta şirketi lehine götürü kâr dağıtımı düşüncesi olmuştur. Alman Sigorta Sözleşmesi Kanunu'nda 2008 yılında yapılan reformdan sonra, artık primin bölünmezliği prensibi terk edilerek, pro rata temporis ilkesi dahilinde prim ödenmesi yaklaşımı benimsenmiştir. Bu çerçevede, bir sigorta sözleşmesinin sözleşme süresinin bitiminden evvel feshedilmesi halinde, sigortacı yalnızca fesihten önceki döneme ilişkin prime hak kazanacaktır. Bu çalışma, artık terk edilmiş diyebileceğimiz primin bölünmezliği ilkesinin uygulanma koşullarının uluslararası bir nakliye sigortası davası münasebetiyle Türk mahkemeleri önüne gelen bir ihtilafta değerlendirilmesini konu edinmektedir. Tabiatıyla meri Türk Ticaret Kanunu’nun hususiyetle 1411 ve 1419. maddelerine de primin bölünmezliği ilkesi bağlamında kısaca değinilmiştir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Özel Sigorta Hukuku, Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk (Diğer) |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 25 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 5 Mart 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 10 |