Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

İslâm Aile Hukuku Açısından Sinema Sanatçısının/Aktörün Beyanı (Nikâh ve Talâk Lafızları Özelinde)

Yıl 2024, , 171 - 193, 25.06.2024
https://doi.org/10.34085/buifd.1421526

Öz

Öz
Hukukî işlemlerde aslolan, işlemin özünü teşkil eden irade ile işlemin hukukî değer kazanmasını sağlayan irade beyanının mutabık olmasıdır. Ancak irade ile irade beyanı arasında uyumsuzluğa sebep olan bazı durumlar vardır ki bunlardan biri de aktörün durumudur. Aktör, kendisine tevdi edilen rolünü oynarken senaristin yazmış olduğu ifadeleri beyan etmektedir. Böylece aktör, özellikle nikâh ve talâka ilişkin kasıtlı bir şekilde irade beyanında bulunmakla birlikte beyanın doğuracağı hukukî sonuca kastı yoktur. Bu durumda aktörün halinin, hâzil kimse gibi kabul edilmesi mümkün mü? Nitekim hâzilin nikâh ve talâkının geçerli olduğu konusunda “Üç şey vardır ki bunların ciddisi de ciddi, şakası da ciddidir. Bunlar: Nikâh, boşama ve ric‘at (boşadıktan sonra tekrar eşine dönmek)tır.” rivayeti bulunmaktadır ve bu konuda fukaha ittifak halindedir. Klasik fıkıhta aktörün beyanına ilişkin ne mezhep imamlarından ne de ilgili mezheplerden görüş bulunmaktadır. Zira sözü edilen durum, güncel olup çağdaş İslâm hukukçularının üzerinde değerlendirmeler yaptığı bir konudur. Konunun güncel olması ve dolayısıyla önemine binaen bu çalışmayı ele almayı uygun gördük. Çalışma boyunca aktörün beyanı hakkında çağdaş fukahanın görüşlerini analiz ve kategorize edip detaylı bir şekilde inceledik. Bu doğrultuda konuya ilişkin tespit ettiğimiz görüşleri gerekçeleriyle birlikte analitik yöntemle değerlendirdik. Aktörün beyanı, irade ile beyanının uyuşmazlığından meydana gelen telkin ve hezl hallerinden hangisine dâhil edilmesi gerektiğini tespit etmeyi, hezl durumunda nikâh ve talâkın geçerli olduğunu bildiren rivayet özelinde ve sözü edilen rivayetin sebeb-i vurûd zemininden hareketle nikâh ve talâka ilişkin aktörün beyanını ortaya koymayı amaç edindik. Ayrıca bu çalışmanın amaçlarından biri de irade hürriyeti ilkesi sebebiyle aktörün iç iradesine mi yoksa hukukî güven ve istikrar için aktörün beyanına mı itibar edilmesi gerektiğini ortaya koymaktır.
Anahtar Kelimeler: İslâm Hukuku, Sinema Sanatçısı/Aktör, İrade, İrade beyanı, Nikâh, Talâk.

Kaynakça

  • Zebîdî, Muhammed Murtezâ el-Hüseynî. Tâcu’l-ʿarûs min cevâhiri’l-Kâmûs. thk. Abdüssettâr Ahmed Ferac. 40 Cilt. Kuveyt: Matbaatü Hukûmeti’l-Kuveyt, 1971.
  • Zerkeşî, Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed. Şerhu’z-Zerkeşî ʿalâ Muhtasari’l-Hırakî. thk. Halîl İbrâhim Abdülmün‘im. 3 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1423/2002.
  • Zeydâni, Abdülkerim. el-Medhal li’d-dirâseti’ş-şerî’eti’l-İslâmiyye. Beyrut: Müessetü’r-risâleti’n-nâşirûn, 2009.
Toplam 3 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular İslam Hukuku
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Tacettin Çetintürk 0000-0003-2171-2931

Erken Görünüm Tarihi 24 Haziran 2024
Yayımlanma Tarihi 25 Haziran 2024
Gönderilme Tarihi 17 Ocak 2024
Kabul Tarihi 18 Mart 2024
Yayımlandığı Sayı Yıl 2024

Kaynak Göster

ISNAD Çetintürk, Tacettin. “İslâm Aile Hukuku Açısından Sinema Sanatçısının/Aktörün Beyanı (Nikâh Ve Talâk Lafızları Özelinde)”. Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 23 (Haziran 2024), 171-193. https://doi.org/10.34085/buifd.1421526.


Crossref Sponsored Member Badge  Crossref Cited-by logo        13970    13971   13972    13973  13974  

Creative Commons Lisansı
        

Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.