Bu çalışmada, felsefenin sosyal bilimleri, bilhassa sanat ve estetiği etkilemesinin özellikle semboller vasıtasıyla gerçekleştiği fikrinden hareketle, Molla Sadrâ’nın gölge sembolizmi hakkındaki görüşleri ele alınmıştır. Nitekim bir sanatçı varlık kavramını bir filozof gibi idrak etmeyebilir ancak ışığı veya gölgeyi eserinde filozofça kullanabilir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı başta sanat ve estetik olmak üzere diğer ilim dallarında araştırma yapanların faydalanabileceği şekilde metafiziği bir sembol üzerinden anlatmaya çalışmaktır. Nitekim İslâm filozoflarından Platoncu çizgide felsefe yapan Sühreverdî, İbnü’l-Arabî ve Molla Sadrâ’nın sembolik anlatıma yoğun ilgi gösterdiği görülür. Bunun nedeni sembollerin aklın sezgi, algı ve müşahede yönüne hitap etmesidir. Mantık, kıyas ve akıl yürütmeden farklı olarak semboller derin felsefi anlamları ve burhanî bilgileri taşır ve bunları zihne doğrudan sunarlar. Semboller içerisinde gölge sembolizminin özel bir yeri vardır. Ayna sembolizmiyle birlikte bu sembolün en çok kullanılan ve en etkili sembol olduğu söylenebilir. Bu nedenle Molla Sadrâ’nın bu sembolü nasıl kullandığını görmek faydalı olacaktır. Gölge sembolü varlık karşısında mahiyeti, zorunlu karşısında imkânı ve nur karşısında karanlığı temsil etmektedir. Birinciler zorunlu, bilfiil, kalıcı, değişmeyen ve aslî olana karşılık gelirken ikinciler mümkün, bilkuvve, geçici, değişen ve tali olana karşılık gelir. Gölge sembolizmi yaratılışın mahiyetini anlamakta önemli bir işleve sahiptir. Tanrı ile âlem arasında gölge ile sahibi arasındaki gibi bir ilginin kurulması, Tanrı’yı âlem olmaktan koruduğu gibi Tanrı karşısında ikinci ve bağımsız bir gerçekliğin tesis edilmesine de engel olur. Bu makalenin, Molla Sadrâ’nın metafizik karaktere sahip felsefe anlayışının anlaşılmasına, katkı yapacağı söylenebilir. Bu çalışmada, Molla Sadrâ’nın metinleri üzerinden kavramsal analiz ve karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır.
In this study, Mulla Sadra's views on shadow symbolism are discussed, based on the idea that philosophy influences social sciences, especially art and aesthetics, through symbols. Indeed, an artist may not comprehend the concept of being as a philosopher does, yet they may employ light or shadow in their work in a philosophically meaningful way. Therefore, the purpose of this study is to explore metaphysics through the symbol of shadow in a manner that can benefit researchers in fields such as art, aesthetics, and other sciences. It is evident that Islamic philosophers, such as Suhrawardī, Ibn ‘Arabī and Mulla Sadrā, who followed the Platonic tradition, showed a particular interest in symbolic expression. This is because symbols appeal to the intuitive, perceptive, and observational aspects of the mind. Unlike logic, syllogism, and reasoning, symbols carry deep philosophical meanings and demonstrative knowledge, presenting them directly to the mind. Among symbols, shadow symbolism holds a specific place. Hence, it is valuable to investigate how and to what extent Mulla Sadrā utilized this symbol. The shadow symbolizes the essence in relation to being, possibility in relation to necessity, and darkness in relation to light. The former corresponds to the necessary, actual, permanent, unchanging, and primary reality, while the latter corresponds to the possible, potential, transient, changing, and secondary reality. Establishing a relationship between God and the world, similar to the connection between the shadow and its source, both protects God from being conflated with the world and prevents the establishment of a second, independent reality in the face of God. It can be said that this article will contribute to the understanding of Mulla Sadrā's philosophy, which has a metaphysical character. In this study, conceptual analysis and comparison methods were used on the texts of Mulla Sadrā.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 24 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 26 |