Kelamî ta’lîl varlığa ilişen ilahî fiilleri gaye bakımından konu edinmektedir.
Kelamcılar ilahî fiillerin birtakım anlam ve değerleri ihtiva ettiği konusunda ittifak
halindedir. Konuya dair yapılan tartışmalar ise bu fiillerin, anlam ve değerleri ihtiva
etme biçimine dairdir. Kelamî ta’lîl, ilahî fiillerin birtakım aklî-bedihî değerlere bağlı
olup olmadığını konu edinen hüsün-kubuh konusuna dayanmaktadır. Bu konuda
cereyan eden tartışmalar tabiî olarak ta’lîle de yansımaktadır. Eş’arîlerin hüsünkubuh
konusundaki temel savunusu aklın, vahiyden bağımsız olarak şer’î teklifte
bulunmasının mümkün olmadığı yönündedir. Eş’arîler kulun maslahatını içeren
ilahî fiilleri Yüce Yaratıcıya vacip görmezler. Eş’arîlere göre kula verilen her nimet
birer ilahî ihsandan ibarettir. Eş’arîlerin kabul etmedikleri ta’lîl, İslam filozoflarıyla
Mu’tezilenin kabul ettikleri ta’lîldir. Eş’arîlerin ilahî fiillerden nefyettikleri amaçlar,
vucûdî veya aklî bakımdan fiilde bulunmayı zorunlu kılan amaçlardır (garaz).
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2016 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 4 |