Din, üzerinde oldukça fazla durulan konulardan biridir. İnsanlık tarihine bakıldığında insanoğlunun hiçbir zaman ve zeminde din olgusundan soyut bir hayat yaşadığı görülmemektedir. Dinlerde inanç, ibadet ve semboller ciddi önem taşımaktadırlar. İnsanlar inançlarına göre ibadet etme davranışlarına sahiptirler. Bu dışa vurum da onların ibadetlerini yapabilecekleri belirli/belirsiz bir yeri gerektirmektedir. Din mensuplarınca genellikle kutsal olarak kabul edilen bu yerlere “mabet” denilmektedir. Mabetler, ait oldukları dinlerin inanç ve sistemlerine göre farklı yapılardan oluşmaktadır. Ayrıca zaman ve mekâna göre mabet şekillerinde ve mabede yüklenen mânâlarda da farklılıklar bulunabilmektedir. Yaşayan dinlerin bazılarında kimi ibadetler mabedin mevcudiyetine dayandırılmakta (Yahudilikte hac, kurban ibadetleri gibi), bazılarında bir mabette yapılan ibadet bireysel olarak yapılan ibadetten daha üstün kabul edilmekte (İslâmda cemaatle kılınan namaz gibi) ve topluluk halinde yerine getirilmeleri tavsiye edilmektedir. Dinlerin yeryüzündeki varoluşlarını ve nesiller boyu devamlılıklarını sağlayan önemli unsurlardan biri sembollerdir. Bu sembollerden bazıları aktif olarak sahip oldukları mânâyı muhafaza ederken (Yahudilikte menora, Hıristiyanlıkta vaftiz, İslamda ezan gibi) bazıları zamanla anlamlarını yitirebilmekte (Hıristiyanlıkta sünnet gibi) bazıları ise mevcudiyetleri olmadığı halde anlamlarını muhafaza etmeye (Yahudilikte Mabet gibi) çalışmaktadır. Zamanla asimile olmamak ve geçmişi yaşatmak adına kavramların dahi günümüzde aktif kullanıldığı Yahudilik için de semboller oldukça önemlidir. Çalışmamızda ele aldığımız Bet ha-Mikdaş (Süleyman Mabedi/ Beytü’l-Makdis), Yahudiliğin dört temel esasından biridir ve mabet anlayışına tekabül eden oldukça önemli bir semboldür. Yahudilikte MS 70’ten itibaren Mabet’in yıkılmasıyla dinî bir yaşamın devamlılığı açısından Mabet’in mevcudiyetinin gerekliliği, Yahudilerin ibadetlerini de etkilemiştir. Çalışmanın amacı, Yahudilerin mabet konusunda geçmiş yaşantılarını ve günümüz söylem ve eylemlerini ortaya koymaktır. Mabet eksenli bu çalışmada, Semitik dinler için (Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam) kutsal olan Kudüs’ün Yahudilik nezdindeki yeri ve günümüzdeki durumu da incelenmiştir.
Bize çalışmalarımızı sunabileceğimiz böyle bir imkan tanıdığınızdan dolayı teşekkürlerimi iletiyorum.
Religion is one of the most emphasised subjects. When we look at the history of mankind, it is not seen that mankind has never lived a life isolated from the phenomenon of religion at any time and on any ground. Belief, worship and symbols are of serious importance in religions. People have worship behaviours according to their beliefs. This expression also requires a specific or unspecified place where they can perform their worship. These places, which are generally accepted as sacred by the members of the religion, are referred to as "temples". Temples consist of different structures according to the beliefs and systems of the religions they belong to. In addition, there may be differences in temple shapes and the meanings attributed to the temple according to time and place. In some of the living religions, some worship is based on the existence of a temple (such as pilgrimage and sacrifice in Judaism), while in others, worship performed in a temple is considered superior to worship individual worship (such as congregational prayer in Islam) and it is recommended to be performed in congregation. One of the important elements that ensure the existence of religions on earth and their continuity for generations is symbols. While some of these symbols actively preserve their meaning (such as menorah in Judaism, baptism in Christianity, adhan in Islam), some of them may lose their meaning over time (such as circumcision in Christianity) and some of them try to preserve their meaning even though they do not exist (such as the Temple in Judaism). Symbols are also very important for Judaism, where even concepts are actively used today in order not to be assimilated over time and to keep the past alive. Bet ha-Mikdash (Solomon's Temple/Bayt al-Maqdis), which we discuss in our study, is one of the four basic principles of Judaism and is a very important symbol corresponding to the understanding of the sanctuary. With the destruction of the temple in Judaism after 70 AD, the necessity of the existence of the temple in terms of the continuity of a religious life has also affected the worship of the Jews. The aim of this study is to reveal the past experiences of the Jews about the temple and their present discourses and actions. In this study, the place of Jerusalem, which is sacred for Semitic religions (Judaism, Christianity, Islam), in the eyes of Judaism and its current situation are also examined.
History of Religions Judaism Jerusalem Symbolism Bet ha-Mikdash
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dinler Tarihi, Yahudilik Araştırmaları |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 22 |
Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 (CC BY-NC) Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/