Engellilik konusu 20. yüzyılın öncesinde daha çok bireyin bedenine indirgenerek beden'de yer alan zihinsel, fiziksel, bedensel bazda yer alan bozukluklar ve gelişimsel eksikliklere odaklanarak ele alınmıştır. Bu anlamda engellilik, bedende yer alan eksiklikler ve sınırlılıkların müdahale edilerek giderilmesi veya azaltılması üzerine yoğunlaşmaktaydı. Bu açıdan geleneksel model olarak da ifade edilen tıbbi model olarak oluşan paradigma, engelliliği tıbbi, patolojik bir vaka olarak ele almaktaydı. 20.yüzyıl ve 20. yüzyılın ortasından sonra özellikle Batı Avrupa'da oluşan engellilik hareketleri birlikte engellilik üzerine düşüncelerde ve tanımlamalarda da değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişiklikler bağlamında engelliliğin sadece bedenin üzerinden tanımlanamayacak kadar geniş bir açısının olduğu düşünülmeye başlanmış ve bu bağlamda önemli bir paradigma değişikliği ile sosyal model ortaya çıkmıştır. Sosyal modele göre engellilik, bireyin toplumsal yaşamı ve toplumsal ilişkileri bağlamında ortaya çıkan engeller üzerinden düşünülmekteydi. Sosyal modelin engelliliği toplumsal olarak ele alması, engelliliğin sosyal bilimler açısından daha geniş irdelenmesine, sosyoloji gibi alanlarda da farklı bakış açılarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sosyal model önemli ve devrimsel bir değişiklik yaşatırken zamanla engelliliğin açıklanmasında sosyal modelin de yetersiz olduğu düşünülmüş ve eleştirilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda bu çalışma tıbbi model ve sonrası oluşan sosyal modelin çığır açan önemli etkisi üzerinde dururken diğer taraftan sosyal modelin üzerine olan eleştirel bazda düşüncelerle konuyu tartışmaktadır
Engellilik, Tıbbi Model Sosyal Model Fiziksel Bariyerler Sosyal Engeller
Alan ve araştırma çalışması olmadığı için etik beyan bildirilmemiştir
ilgi ve alakanız için teşekkür ederim.
Before the 20th century, the issue of disability was addressed by reducing it to the individual's body and focusing on mental, physical, physical disorders and developmental deficiencies in the body. In this sense, disability focused on eliminating or reducing the deficiencies and limitations in the body through intervention. In this respect, the paradigm formed as a medical also referred to as the traditional model, treated disability as a medical, pathological case. After the 20th century and the middle of the 20th century, there were changes in the ideas and definitions of disability along with the disability movements that occurred especially in Western Europe. In the context of these changes, it has begun to be thought that disability has a broad perspective that cannot be defined only through the body, and in this context, a significant paradigm change and a social model has emerged. According to the social model, disability was considered in terms of obstacles that emerged in the context of the individual's social life and social relations. The fact that the social model addresses disability socially has led to a broader examination of disability in terms of social sciences and the emergence of different perspectives in fields such as sociology. While the social model brought about an important and revolutionary change, over time the social model was thought to be inadequate in explaining disability and began to be criticized. In this context, this study focuses on the groundbreaking impact of the medical model and the social model that emerged after it, while discussing the subject with critical thoughts on the social model.
Disability Medical Model Social Model Physical Barriers Social Barriers
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Bu dergide yer alan içerikler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.