Temel bilgi edinme yollarından biri olan haber; tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve belâgat gibi farklı ilmî disiplinlerin konusu olmuştur. Özellikle Kur’an’ın Hz. Peygamber’e Allah (c.c.) tarafından vahiy yoluyla indirilen haber topluluğu olması, haberin İslâmî ilimlerin ortak payesi olmasına yol açmıştır. İslâmî ilimlerin tamamında haberden bir şekilde söz edilse de fıkıh usûlü ve kelâm âlimleri onu tanım, mahiyet, nitelik ve nicelik bakımından derinlemesine incelemişlerdir. Öyle ki usûlcüler ve kelâmcılar bütün fertlerini kapsayabilecek tanımlar oluşturmaya çalışmanın yanında birtakım itikadî kaygıları da gözetmişler ve bunu benimsedikleri haber tanımına yansıtmaya çalışmışlardır. Mu‘tezilî ve Eş‘arî usûlcülerde bu durum çok net bir şekilde görülmektedir. Mu‘tezilî ve Eş‘arî usûlcülerin haberin içeriği ve kısımlarıyla ilgili görüşlerini inceleyen çalışmalar bulunmakla birlikte onların haber tanımları ilmî bir terim olarak incelenmemiştir. İşte bu araştırmada Cübbâîlerden Fahreddin er-Râzî’ye kadarki dönemde yaşayan Mu‘tezilî ve Eş‘arî usûlcülerin haber tanımları analiz edilmiş ve onların bu tanımlarda gözettiği itikadî ve dilbilimsel hususlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma giriş ve sekiz bölümden oluşmaktadır. Girişte haberin sözlük anlamından ve İslâmî ilimler içindeki özel konumundan söz edilmiş, sekiz bölümde ise Cübbâîlerden Fahreddin er-Râzî’ye kadarki dönemde yaşayan Mu‘tezilî ve Eş‘arî usûlcülerin haber tanımları analiz edilmiştir.
Khabar, which is one of the basic ways of acquiring knowledge, has been the subject of different scientific disciplines such as tafsīr, ḥadīth, fiqh, kalām and rhetoric. In particular, the fact that the Qur’ān is a collection of Khabars that was revealed to Hz. Muḥammad by Allāh (c.c.) has led to khabar being the common share of Islamic sciences. Even though khabar is mentioned somehow in all Islamic sciences, scholars of fiqh and kalām have examined it in depth in terms of definition, nature, quality and quantity. So much so that, besides trying to create definitions that could cover all individuals, the methodologists and theologians also took into account some theological concerns and tried to reflect this in the definition of khabar they adopted. This situation can be seen very clearly in the Muʿtazilī and Ashʿarī methodists. Although there are studies examining the opinions of Muʿtazilī and Ashʿarī methodists about the content and parts of the khabar, their definitions of khabar have not been examined as a scientific term. In this research, the khabar definitions of Muʿtazilī and Ashʿarī methodists who lived in the period from Jubbā’īs to Fakhr al-Dīn al-Rāzī were analyzed and the theological and linguistic aspects that they observed in these definitions were tried to be determined. The research consists of an introduction and eight chapters. In the introduction, the dictionary meaning of the khabar and its special position in Islamic sciences are mentioned, and in eight chapters, the definitions of khabar by Muʿtazilī and Ash'ari methodists who lived in the period from Jubbā’īs to Fakhr al-Dīn al-Rāzī are analyzed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 6 |
Burdur İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.