Fire, which burns but also enlightens, destroys but also warms, causes pain but also has a protective quality, is an important element that has influenced human history since its discovery with its many other features. Fire, which has even reached a power that has been glorified and worshipped throughout history and to which a god or goddess has been attributed in most of the world mythologies, has certainly gained a very important place in the emotional, intellectual and imaginary worlds of human beings; it has also become a very important element of cultural and artistic life. It has become an ideal concept for symbolic expression with its wide range of connotations, nourished the artistic expression of the divan poet with its various aspects, and became an important part of her image world and narrative based on thematics.
This study focuses on how Nâ'ilî, the pioneer poet of the sebk-i Hindî style, and Nâbî, the great poet of the hikemî style, used fire and fire-related elements in their poems. It has been attempted to explain comparatively how these two great poets, who lived in the same century and are among the leading figures of classical literature with their different styles, handled the same concept in their poems and what meanings they attributed to this concept. Another aim of the study is to reveal the approaches of these styles, which emerged in the same century and deeply influenced classical literature in the following centuries, to the same concept and to determine the common and different meanings attributed to these concepts through these two great poets.
Yakıcı olduğu gibi aydınlatıcı da olan, yok eden ama aynı zamanda ısıtan, acı verdiği gibi koruyucu vasfı da olan ateş, daha birçok özelliğiyle bulunuşundan itibaren insanlık tarihini etkilemiş önemli bir unsurdur. Tarih yolculuğunda yüceltilip tapınılan bir güce dahi erişebilen, dünya mitolojilerinin çoğunda kendisine tanrı ya da tanrıça özelliği atfedilen ateş, elbette insanoğlunun duygu, düşünce ve hayal dünyasında çok önemli bir yer edinmiş; kültür ve sanat hayatının da önemli bir unsuru haline gelmiştir. Kazandığı geniş çağrışımlarla sembolik anlatım için çok ideal bir kavrama dönüşmüş, çeşitli yönleriyle divan şairinin sanatsal anlatımını beslemiş, onun imaj dünyasının, mazmuna bağlı anlatımının önemli bir parçası olmuştur.
Bu çalışmada sebk-i Hindî üslubunun öncü şairi Nâ’ilî ile hikemî üslubun büyük şairi Nâbî’nin ateş ve ateşle ilgili unsurları şiirlerinde nasıl kullandıkları üzerinde durulmuştur. Aynı yüzyılda yaşayan, farklı üsluplarıyla klasik edebiyatın öncü şahsiyetleri arasında yer alan bu iki büyük şairin aynı kavramı şiirlerinde nasıl ele aldıkları, bu kavrama hangi anlamları yükledikleri karşılaştırmalı bir şekilde izah edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada amaçlanan bir başka husus da aynı yüzyılda ortaya çıkıp sonraki yüzyıllarda da klasik edebiyatı derinden etkileyen bu üslupların aynı kavrama yaklaşım biçimlerini ortaya koymak ve bu kavramlara yüklenen ortak ve birbirinden farklı anlamları bu iki büyük şair üzerinden belirlemektir.
Yapılan bu çalışmada “Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi” kapsamında uyulması belirtilen tüm kurallara uyulmuştur. Yönergenin ikinci bölümü olan “Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler” başlığı altında belirtilen eylemlerden hiçbiri gerçekleştirilmemiştir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 30 |