Geleneksel Türk sanatlarından Ebru, geçmişi Türk tarihi kadar eski olup başlangıcı bir damla sudan ibarettir. Hayatın ve kâinatın başlangıcına benzeyen Ebru sanatı, sudan müteşekkil yapılanın bir daha yapılmasının imkânsız olduğu bir uygulamaya sahiptir. Ebru sanatı, yoğunluğu arttırılarak hazırlanan su üzerinde boyalar kullanarak kendi içerisinde anlam ve kuralları olan bir sanattır. Yoğunlaştırıcı birtakım maddeler ilave etme yolu ile elde edilen yoğun kıvamlı suyun üzerine suda kolayca erimeyecek olan boyaların, özel olarak hazırlanmış belirli ivmelere sahip hareketlerle boyayı sıkıca tutmayıp bırakabilen fırçalarla konsantre su yüzeyine serpilmesi ve bu su yüzeyinde belirli hareketleri boyaya kazandırabilecek yardımcı el aletleriyle boyalara kazandırılan şekillerin bir kağıda aktarılmasıyla yapılmaktadır. İsmiyle müsenna olan yapılışıyla ruh da inkişaf bulan başlangıcı söz gibi duygu gibi yapanın deryada kendini bir katre gördüğü Ebru sanatı bazen kitaba yan kâğıt bazen de bir kitaba cilt olarak vücut bulur. Başlangıcında hat ve cilt sanatlarına üslup farklılığı ve estetik beğeni katması için tercih edilen ebru sanatı, kendisine özgü estetik ve uygulama alanlarının keşfedilmesiyle hat ve cilt sanatlarının yan kağıdı olmaktan çıkmış temel uygulanma materyali olan kağıt malzemenin yanı sıra kumaş, deri, cam, keçe, çini-seramik, ahşap, metal ve teknolojinin gelişmesiyle beraber hazırlanan özel yüzeylere uygulanma alanları oluşmuştur. Sanatçısının adını taşıyan ve bu şekilde geliştirilen ebru desen çeşitlerinden bilinenlere Barut Ebrusu (Hikmet Barutçugil), Necmettin Ebrusu (Necmettin Okyay) örnek olarak gösterilebilir. Akkase, Somaki, Hatip, Şal, Kılçıklı, Serpe, Bülbül, Damla, Taraklı, Gelgit, Hatipler, Zemin, Hafif, Dalgalı, Kumlu, Çift Ebru, Battal Ebru, Yazılı Ebru olarak uygulamada daha çok soyut yaklaşımlar sunan ebru çeşitlerinin yanı sıra, bitkisel nesneleri konu nesnesi olarak kendisine seçen ebru çeşitleri de bulunmaktadır. Ebru sanatında lale, karanfil, sümbül ve de papatyanın uygulanması ve sonrasında uygulanan çiçeklerin gelişmesi ve çeşitlenmesiyle Ebru yan kâğıt olmaktan çıkıp münferit levhalar olmaya başlamıştır. Bu çalışmada ebru sanatına konu nesnesi olarak Erzurum ili ve çevresinde bulunan endemik bitki türlerinden “Astragalus Cadmicus” (Mor Geven), “Carduus Lanuginosus Willd” (Deve Dikeni veya Deve Kangalı) ve “Potentilla Anatolica Peşmen” (Alpin Beş Parmak Otu), Vicia Alpestris (Dağ Fiği) seçilmiş ve plastik sanatlar alanında ebru sanatına farklı bir form olarak sunulmuştur. Ebru sanatında herhangi bir çiçeğin birebir görüntüsüyle su yüzeyinde resmedilmesi kolay olmadığından, ebru sanatçısının bu çiçekleri stilize etmesi zorunlu olmuştur. Bu nedenle çiçeklerin belli özellikleri ön plana çıkarılıp, karakteristik özelliklerini vurgulayarak ebru çalışmalarında bu çiçekler stilize edilerek uygulamalar yapılmıştır. Yüzey; hem ait olduğu nesnenin öne çıkan özelliğini, hem de diğer nesnelerden ayıran özelliğini ortaya koyması bakımından ebru sanatının önemli bir alanıdır. Bu tanımlarla yüzey, kompozisyonun betimlendiği alan olarak önemli bir olgudur. İzleyici yüzey üzerinde görsel gezinmelerle, nokta, çizgi, renk, doku, biçim gibi plastik öğelerle çalışmanın bütününü kavrar. Birlik, çeşitlilik, zıtlık ve denge esası gibi kompozisyon elemanlarıyla sağlanan yüzey organizasyonu, eserin algılanmasında, çözümlenmesinde ve yorumlanmasında önemlidir. Ebru sanatının konu nesnesi olan endemik bitki formlarının açık ve pastel tonlarda formun ön plana çıkarılması için hafif ebru tekniğinde hazırlanan zemin üzerinde ritmik veya tek olarak yer alması bireysel iç düzen ve sükunetin temsili durumundadır. Zemin ve bitki formları birbirleriyle planlı olmayan, doğanın doğal serüveni içinde kurmuş oldukları dinamik bir ilişki içindedirler. Türk el sanatları arasında önemli yere sahip olan Ebru/Marbling sanatı 24-29 Kasım tarihleri arasında 190 ülkenin katılımıyla Paris’te gerçekleşen UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite toplantısında 2014 yılında, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası olarak dünyanın ortak miras listesine kabul edilmiştir. Türk kültüründe zengin bir tarihe ve zengin kültürel değerlere sahip genelde geleneksel sanatlar, özelde Ebru sanatı ve bu çalışmada Ebru sanatına Erzurum çevresinde bulunan endemik bitki türlerinin konu edinmesiyle kültürel değeri koruyup sürdürülebilirliği amaçlanmıştır.
Bu çalışma Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP)
SBA-2018-6632 nolu proje ile desteklenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | SBA-2018-6632 nolu proje ile desteklenmiştir. |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 6 |