Uluslararası
uyuşmazlıklarda kuvvet kullanımı, belli istisnalar dışında yasaktır. Böyle bir
kuralın varlığı sebebiyle günümüzde uluslararası uyuşmazlıkların barışçı çözüm yöntemleri
daha da önem kazanmıştır. Diplomatik ve yargısal yollar olarak ifade edilen bu
yöntemler, tarihte birçok kez denenmiş, kimisinde başarılı kimisinde başarısız
olunmuştur.
BM
Antlaşması’nın 33. Maddesinde, uluslararası uyuşmazlıkların barışçı çözüm
yolları sayılmıştır. Buna göre; görüşmeler, dostça girişim, arabuluculuk,
araştırma, soruşturma, hakemlik, mahkeme, bölgesel örgütlere ve andlaşmalara
başvurma ve ihtiyari diğer yollar, uluslararası uyuşmazlıkların barışçı çözüm
yollarıdır.
Diplomatik
çözüm yollarından görüşmelere örnek olarak Türkiye-Ermenistan görüşmeleri
verilebilir. Bu görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Dostça girişim yoluna
ise, Oslo Andlaşması ile sonlanan
İsrail-Filistin müzakereleri örnek verilebilir. Burada Norveç’in dostane
girişiminin, sorunu esaslı ve sürekli şekilde çözmese de başarılı bir girişim
olduğu ifade edilebilir. Arabuluculuğa örnek olarak ise Kıbrıs müzakereleri
verilebilir. Dönemin BM Genel Sekreteri Annan’ın arabuluculuğunda
gerçekleştirilen müzakereler sonuçsuz kalmıştır. Araştırma ve Soruşturma
Komisyonları’ndan yakın tarihte ön plana çıkanı ise Suriye Kimyasal Silah
Araştırma ve Soruşturma Komisyonu’dur. Bu Komisyon, o döneme ilişkin önemli
tespitler yapmıştır. Bir diğer yöntem olan uzlaştırma yoluna ise Filistin
Uzlaştırma Komisyonu örnek verilebilir. Bu Komisyon da önemli çalışmalar yapmış
olsa da sorunu kalıcı şekilde çözmeyi başaramamıştır.
Yargısal
çözüm yollarından hakemliğe, ‘’Eritre-Yemen
Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Tahkimi’’ örnek verilebilirken, mahkeme
yoluna ise UAD’nin Kosova’ya ilişkin olarak vermiş olduğu danışma görüşü örnek
gösterilebilir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 12 Haziran 2017 |
Kabul Tarihi | 24 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 2/1 |