Öz
Yazının ortaya çıkışı ve kullanımı insanlık tarihinin en önemli dönemlerinden biridir. Yazılı belgeler, araştırmacıların geçmiş olayları yeniden yapılandırdığı en güvenilir kaynaklardır. Bir işaretler sistemi olan çivi yazısının özel bir yazı olarak ortaya çıkması (ilk önce resim şeklinde, daha sonra ideograma dönüşerek hecesel bir anlam kazanmıştır), Sümer halkının en önemli icatlarından biridir. Eski çağda Doğu halkları arasında geniş bir şekilde yaygınlaşan Sümer çivi yazısı, üç bin yılı aşkın bir süredir çeşitli halklar tarafından kullanılmıştır. MÖ 2. bin yılda eski Eski Asur dili ve yazısı eski Anadolu topraklarında kullanılmaya başlamış ve böylece ilk yazılı belgeler ortaya çıkmıştır. Eski Asur yazısı, Sümer yazısının doğrudan bir devamıydı ve bazı Sümer ideogramlarını daha önceki bir dönemde kullandıkları biçimde korumuştur. Bununla birlikte, bazı işaretler basitleştirilmiştir, yani geliştirilmiştir. Unutulmamalıdır ki Eski Asurca, Sami dil grubuna ait olan Akad dilinin lehçelerinden biridir. Eski Doğu halkları sadece Sümer yazısını kullanmakla kalmamış, aynı zamanda manevi ve kültürel geleneklerini de (dini sistem, sözlü ve yazılı edebiyat, kronoloji sistemi, hükümet gelenekleri, sosyal kurumlar, vb.) miras almıştır. Bu, Anadolu’daki eski Kültepe şehrinde açığa çıkarılan ve bu bölgenin MÖ 20.-18. yüzyıllardaki siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal durumunu aydınlatan çivi yazılı belgelerle kanıtlanmıştır. Bu çalışmada Kültepe’de bulunmuş çivi yazılı belgelerin genel olarak değerlendirilmesi ve Avrasya halklarının eski tarihine ilişkin tarihsel çalışmalarda kullanılması analiz edilmiştir. Ayrıca Eski çağa ait yazılı kaynakların tarih araştırmalarında kullanımıyla ilgili bazı problemlere de değinilmiştir.