As it is known, Karacaoğlan is one the most researched folk poet in the tradition of minstrelsy. As a matter of fact, a bibliography has been prepared due to the researches about Karacaoğlan. Moreover, after this bibliography, a lot of research has been done on the subject. What makes Karacaoğlan so much research subject? The first, more than one Karacaoğlan nicknamed poets have been identified in the history of minstrely literature. Also, according to the researchers, Karacaoğlan attracted so much attention because it was connected to Turkish folk taste and the old bard tradition. In addition to these, Çukurova’s Karacaoğlan has a very different style from its period in matters such as love, dear and nature. Karacaoğlan has influenced many folk poets because of this feature and so he has caused many minstrels who came after him to use his nickname. Therefore, İlhan Başgöz speaks of “Karacaoğlan tradition” based on the folk poets who followed the Karacaoğlan. Here, when all these are considered, it would not be wrong to state that Karacaoğlan is one of the rare figures of Turkish folk poetry. As a matter of fact, despite all the books written about him, many articles published, and many reports presented, Karacaoğlan is being still the subject of research and both his life and his poems are being studied. In this context, we will consider the poem named “Acep, sevdiğimin eşi var m’ola” which is said to belong to Karacaoğlan from Çukurova in this article. In the article, we will identify the variants of the mentioned poem and focus on the reasons for the differences between these texts. We will also try to identify the ur-form of this poem in accordance with the Historical-Geographical Finnish method. In other words, we will try to examine the historical adventure of this poem in the context of time and space.
Bilindiği üzere Karacaoğlan âşıklık geleneğinde üzerine en fazla araştırma yapılan âşıklardan biridir. Nitekim Karacaoğlan araştırmaları dolayısıyla bir bibliyografya da hazırlanmıştır. Üstelik bu bibliyografyadan sonra da konuya dair çok sayıda araştırma yapılmıştır. Peki, Karacaoğlan’ı bu kadar çok araştırma konusu yapan nedir? İlki, âşık edebiyatı tarihinde birden fazla Karacaoğlan mahlaslı şairlerin tespit edilmiş olmasıdır, denebilir. Ayrıca araştırmacılara göre Karacaoğlan Türk halk zevkine ve eski ozanlık geleneğine bağlı olmasından ötürü de bu kadar çok dikkat çekmiştir. Bunların yanı sıra Çukurovalı Karacaoğlan’ın aşk, sevgili ve tabiat gibi konularda döneminden çok farklı bir üsluba sahip olmasıdır. Karacaoğlan bu özelliğinden dolayı çok sayıda âşığı etkilemiş ve böylece kendinden sonra gelen birçok âşık tarafından aynı mahlasın kullanılmasına da sebep olmuştur. Bundan ötürü İlhan Başgöz Karacaoğlan’ı takip eden halk şairlerinden hareketle bir “Karacaoğlan geleneği”nden söz etmektedir. İşte bütün bunlar göz önünde bulundurulunca Karacaoğlan’ın, âşık tarzı şiirin ender simalarından biri olduğunu ifade etmek hiç de yanlış olmayacaktır. Nitekim hakkında yazılan onca kitaplar, yayınlanan pek çok makaleler, sunulan çok sayıda bildirilere rağmen Karacaoğlan hâlâ araştırma konusu olmakta ve gerek hayatı gerekse şiirleri incelenmeye devam etmektedir. Bu bağlamda biz de bu makalede Çukurovalı Karacaoğlan’a ait olduğu söylenen “Acep sevdiğimin eşi var m’ola?” ayaklı şiirini ele alacağız. Makalede adı geçen şiirin varyantlarını tespit edeceğiz ve bu metinler arasındaki farklılıkların sebepleri üzerinde duracağız. Ayrıca Tarihî-Coğrafî Fin metoduna uygun olarak bu şiirin ur-formunu (ilk metin) bulmaya gayret edeceğiz. Başka bir deyişle şiirin zaman ve mekân bağlamında tarihî serüvenini irdelemeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi, Türk Halk Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 13 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 1 |