The Turkish who are at the turn of the century which the Ottoman state retreated from the stage of history, stayed in severe conditions; witnessed disasters because of wars, some of them fought in fronts, was taken prisoner, families watched their sons in the front or captivity, martyr notices or unknown results boosted these pains. The new Turkish state was established after the national struggle, Turkish nation eliminated the danger of losing their independence. Thousands of people, who experienced this difficult period of history, took part in national struggle as much as they can, stayed “ in shadow of history” and got involve “meşahir-i meçhule” (unknown famous). Here, İsa and Musa from Konya, who are two brothers from this generation, are two students of madrasah which joined the war from İstanbul with declaration of mobilization. İsa went to the Gallipoli front voluntarily, fought as private in 15th regiment and martyrized in Zığındere. His brother Mustafa was sent to Caucasian/Eastern front as reserve officer, fought in 17th division 50th regiment, was taken prisoner being shoted, and stayed as prisoner between 1916 and 1918 years. He was called again for national service in national struggle; He participated in all great combats in Caucasian division 13th regiment in Western front after August 1921. He is combatant of medal in either war period.Mustafa, whose madrasah training was left half finished, was charged to open a school in Dindebol, his village, by passing examination for teachership in 1924. He had trained thousands of students in the villages of his hometown Konya. Three young engaged in higher education of Dindebol, are his sons; İsa, Hayri and Naci. The struggle against the enemy in war years continued against illiteracy in republic years.As may be thousands of the other examples, based on Gallipoli martyr İsa of madrasah and his brother Mustafa, there is opportunity an evaluating on educated generation who we lost in war years and their effects establishment years of new state
Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden çekildiği yüzyıl dönümünü yaşayan Türk insanı çok ağır şartlar içinde kalmış; savaşlar ile gelen felaketlere şahit olmuş, bazıları uzun yıllar cephelerde savaşmış, esir düşmüş, aileler cephede ya da esaretteki çocuklarının yollarını gözlemişler, şahadet haberleri ya da meçhul akıbetler bu acıları ziyadeleştirmiştir. Verilen milli mücadele sonunda yeni Türk devleti kurulmuş, Türk milleti istiklalini kaybetme tehlikesini bertaraf etmiştir.
Tarihin bu zorlu dönemecini bizzat yaşamış; gücü nispetinde mücadelenin içinde olmuş binlerce şahsiyet “tarihin gölgesinde” kalmış, “meşâhir-i meçhûle”ye dâhil olmuşlardır. İşte, bu kuşaktan iki kardeş, Konya’lı İsa ve Mustafa seferberlik ilanı ile savaşa İstanbul’dan katılmış iki medrese talebesidir. İsa gönüllü olarak Çanakkale cephesine gitmiş, er olarak 15. Alay’da savaşmış ve Zığındere’de şehit olmuştur. Kardeşi Mustafa, ihtiyat zabiti olarak Kafkas/Doğu cephesine sevk edilmiş, 17. Fırka 50. Alay’da savaşmış, vurularak esir düşmüş, 1916-1918 yıllarını Rusya’da esarette geçirmiştir. Milli Mücadele’de yeniden vatan hizmetine çağrılmış; Batı cephesinde Kafkas Fırkası 13. Alay’da Ağustos 1921’den sonra cephedeki büyük muharebelerin hepsine iştirak etmiştir. Her iki savaş döneminin madalyalı muharibidir.
Medrese tahsili yarım kalan Mustafa, savaştan sonra 1924 yılında muallimlik imtihanını kazanarak köyü Dindebol’a mektep açmak üzere görevlendirilmiş, 1959 yılına kadar memleketi Konya’nın köylerinde binlerce talebe yetiştirmiştir. Köyleri Dindebol’un yüksek tahsil yapan ilk üç genci oğulları İsa, Hayri ve Naci olmuştur. Savaş yıllarında düşmanla olan mücadele, erken cumhuriyet yıllarında cehalete karşı devam etmiştir.
Binlerce başka örnek üzerinden olabileceği gibi, Çanakkale şehidi medreseli İsa ve kardeşi Mustafa’dan hareketle, savaş yıllarında kaybettiğimiz tahsilli nesil ve bunun yeni devletin kuruluş yıllarındaki tesiri üzerine bir değerlendirme yapmak imkânı bulunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 13 Sayı: 18 |