1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından 14 Eylül 1829’da imzalanan Edirne Antlaşması, Osmanlı-Rus ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası oluşturmuş; özellikle Eflak ve Boğdan’ın idari ve siyasi statüsü ile Tuna Nehri üzerindeki sınır düzenlemeleri antlaşmanın en dikkat çekici yönleri olmuştur. Antlaşma, önceki 1812 Bükreş ve 1826 Akkirman düzenlemelerinin üzerine inşa edilmiş, ancak bu kez özellikle sınırların çizimi ve özerklik konularında daha ayrıntılı hükümler içermiştir. Antlaşmanın 3. maddesi, Eflak ve Boğdan sınırlarının Tuna Nehri boyunca yeniden tanımlanmasını sağlamış ve Tuna havzasındaki adaların kime ait olacağı, sahil şeritlerinin statüsü ve yerleşimlerin bağlı bulunduğu idari yapılar ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Bu değişiklikler, Eflak ve Boğdan’ın Osmanlı’ya bağlı özerk prenslikler olarak kalmasını sağlarken, Rusya’nın bölge üzerinde doğrudan nüfuz kurmasına da zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla Tuna Nehri yalnızca bir doğal sınır değil, aynı zamanda diplomatik dengeyi, ticaret yollarını ve yerel toplumsal yapıyı etkileyen kritik bir unsur haline gelmiştir. Bu çalışma, Edirne Antlaşması bağlamında Tuna Nehri havzasındaki sağ ve sol sahilleri, sınır hattındaki yerleşimleri ve adaların statüsü gibi düzenlemeleri Osmanlı Arşiv belgeleri, diplomatik raporlar, mektuplaşmalar ve kronikler ışığında ele almaktadır. Osmanlı-Rus ilişkileri ve Tuna havzasındaki sınır çalışmalarına kaynaklık etmesi açısından literatüre katkı sunacaktır.
1829 Edirne Antlaşması Tuna Nehri Tuna Adaları Sahiller Sınır Hattı
Following the Ottoman-Russian War of 1828-1829, the Treaty of Edirne signed on September 14, 1829 marked a new turning point in Ottoman-Russian relations, with the administrative and political status of Wallachia and Moldavia and the border arrangements along the Danube River standing out as its most significant aspects. Building upon the earlier settlements of Bucharest (1812) and Akkerman (1826), the treaty introduced more detailed provisions, particularly regarding border demarcation and autonomy. Article 3 Treaty of Edirne redefined the boundaries of Wallachia and Moldavia along the Danube, specifying the ownership of river islands, the status of riverbanks, and the administrative affiliation of settlements located along the frontier. These changes preserved Wallachia and Moldavia as autonomous principalities under Ottoman suzerainty while simultaneously consolidating Russia’s direct influence in the region. Thus, the Danube emerged not only as a natural frontier but also as a critical factor shaping diplomatic balance, trade routes, and local social structures. This study examines the treaty’s provisions concerning the banks, settlements, and islands of the Danube in the light of Ottoman archival records, diplomatic reports, correspondence, and contemporary chronicles, aiming to contribute to the scholarship on Ottoman-Russian relations and border studies in the Danube basin.
Treaty of Edirne 1829 Danube River Islands Riverbanks Border Line
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Yakınçağ Tarihi (Diğer) |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 31 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 23 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 24 Sayı: 39 |