Nikolay Alexeyevich Nekrasov, who had a very important place in the 19th century Russian literature, existed as a poet in the literary scene of his period, apart from his identity as a literary authority and publisher. Despite being an aristocrat, the artist, who grew up with slave peasant children, is closely acquainted with the problems and understanding of slave peasants, who were considered the lowest class of the Russian people. He integrated these experiences with realism, one of the widespread movements of his time, and tried to be the voice of these people who were ignored in their country. When we look at the poet’s art of poetry, it will be observed that he breaks this line only in the verses he dedicates to women who are special to him. The heroes of these poems, written in a romantic and pessimistic style close to the old tradition, are three women who are very important to the author. First, we see the poet's mother, who had a bitter fate in the art of poetry and died at a young age. Then, we meet Avdotya Panayeva, a married woman with whom he had an illicit affair for many years. And finally, his wife, Zinaida Nekrosova, continued it. When the poems written about these three women are considered in general, great sadness, darkness, and longing are felt in all the poems he wrote to his mother. The poems dedicated to Panayeva, one of the women he loved, are the panorama of a relationship that continued with ups and downs for many years. Those dedicated to Zinaida were written more positively and lovingly because they coincided with the most painful years of the poet's illness and instilled hope in her.
XIX. Yüzyıl Rus edebiyatında çok önemli bir yere sahip olan Nikolay Alekseyeviç Nekrasov, döneminin edebiyat sahnesinde edebiyat otoriteliği ve yayımcı kimliğinin dışında şair olarak var olmuştur. Bir aristokrat olmasına rağmen köle köylü çocuklarla büyüyen sanatçı, Rus halkının en alt tabakası olarak değerlendirilen köle köylülerin sorunlarını ve anlayışını yakından tanımaktadır. Bu deneyimlerini de döneminin yaygın akımlarından biri olan realizmle bütünleştirip ülkelerinde önemsenmeyen bu insanların sesi olmaya çalıştır. Şairin şiir sanatına bakıldığında bu çizgisini sadece kendisi için özel olan kadınlara adadığı mısralarda bozduğu gözlemlenecektir. Eski geleneğe yakın romantik ve karamsar bir üslupla kaleme alınan bu şiirlerin kahramanları ise yazar için çok önemli olan üç kadındır. İlk olarak şairin şiir sanatında acı bir yazgıya sahip olan ve genç yaşta ölen annesini görürüz. Daha sonra karşımıza uzun yıllar yasak bir ilişki yaşadığı evli bir kadın olan Avdotya Panayeva çıkar. Ve son olarak karısı Zinaida Nekrosova devam ettirir. Bu üç kadın hakkında yazılan şiirler genel olarak ele alındığında annesi için yazdığı şiirlerin hepsinde büyük bir keder, karamsarlık ve özlem hissedilir. Sevdiği kadınlardan Panayeva’ya adanan şiirler ise uzun yıllar inişli çıkışlı devam eden bir ilişkinin görsel yansımasıdır. Zinaida’ya adananlar ise şairin hastalığının en acı veren yıllarına denk geldiği ve ona umut aşıladığı için daha az keder ve aşk dolu kaleme alınmıştır.
Çalışma Doktora tezimden türetilmiş araştırma makalesidir. Başka bir yerde yayımlanmamış ve başka bir yere gönderilmemiştir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 18 Sayı: 2 |
Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences
İletişim | Communication: e-mail: mkirca@gmail.com | mkirca@cankaya.edu.tr
Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences Dergisi ulusal ve uluslararası
araştırma ve derleme makalelerini yayımlayan uluslararası onlne bir yayındır. Yılda iki
kez yayımlanır (Haziran ve Aralık). Derginin yayın dili İngilizcedir.
CUJHSS, e-ISSN 3062-0112