Hint asıllı Amerikalı yazar Jhumpa Lahiri’nin 2003 yılında yayımlanan The Namesake adlı romanı, Amerika’ya göç etmiş ve iki kuşak yaşamış, farklı iki kültür arasında uyum sağlamakta zorlanan Hint asıllı Amerikalı göçmen bir ailenin yaşamış olduğu kültürel ve sosyal kimlik problemlerini ele almaktadır. Ailenin ikinci kuşaktan oğlu ve aynı zamanda romanın ana karakteri olan Gogol, iki kültür arasında sıkışıp kalmış ve bu nedenle kimlik bunalımı yaşamaktadır. Gogol, gerçek benliğini keşfetme yolculuğunda hem kendi öz kültürüyle hem de içinde doğup büyüdüğü Amerikan toplumuyla çatışır. Babası ona çok sevdiği Rus yazar Gogol adını vermiştir. Fakat, en büyük çatışması ismiyle yaşadığı ikilemle başlar ve içinde bulunduğu bu kimlik bunalımıyla başa çıkabilmek adına çareyi kendi köklerine sırt çevirip Amerikan kültürünü benimsemekte bulur. Ancak bu teşebbüsü, Gogol’un yaşamış olduğu kimlik bunalımına bir çözüm olmayacaktır. Bu bağlamda çalışma, romanın ana karakteri Gogol’un kimliğini oluşturma sürecini Jacques Lacan’ın psikoanalitik teorisi çerçevesinde incelemeyi amaçlamaktadır. Gogol’un içinde bulunduğu kimlik gelişim sürecini tam olarak yansıtabilmek için ana karakter, Lacan’ın Üç Evre olarak bilinen İmgesel, Simgesel ve Gerçek kavramlarıyla ilişkilendirilerek analiz edilmektedir. Gogol’un bu Üç Evreyi deneyimlemesini dikkate alan bu çalışma, onun gerçek benliğiyle bağ kurmak adına object petit a olarak adlandırılan kaybedilmiş arzu nesnesinin peşinde olan Lacancı çocuk tanımına uygun olduğunu ortaya koymaktadır.
The Namesake, published by Jhumpa Lahiri in 2003, illustrates the cultural and social identity issues of two generations of an Indian-American family, who struggle to adjust between two different cultures. As a second-generation son, Gogol, the protagonist of the novel, is trapped between these two cultures and experiences an identity crisis. In the journey of discovering his true self, Gogol has conflicts with his Indian roots along with the American society he has been raised in. He was named after his father’s favourite Russian author. His biggest conflict, however, starts with the dilemma he experiences with his own name. To deal with his identity crisis, he tries to leave his roots behind and embraces his American side. However, this attempt will not be a solution to the crisis he feels deep down inside of him. In this respect, this study aims to explore the journey of the protagonist’s identity construction in the context of Lacanian Psychoanalysis. In order to portray the identity development process of the protagonist, Gogol is analysed in relation to the three Orders of Lacan: the Imaginary, the Symbolic, and the Real. Regarding the protagonist's experience of these three Orders, Gogol is seen to be a Lacanian infant, who is in pursuit of his lost object of desire called object petit a to sustain the intimate connection with his true self.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İngiliz ve İrlanda Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 18 Sayı: 2 |
Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences
İletişim | Communication: e-mail: mkirca@gmail.com | mkirca@cankaya.edu.tr
Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences Dergisi ulusal ve uluslararası
araştırma ve derleme makalelerini yayımlayan uluslararası onlne bir yayındır. Yılda iki
kez yayımlanır (Haziran ve Aralık). Derginin yayın dili İngilizcedir.
CUJHSS, e-ISSN 3062-0112