Batı
ülkelerinde krizler, biri, 1929 Dünya İktisadi Bunalımı ve diğeri, 1970’lerin
sonlarındaki kamu mali krizi olmak üzere, esasta iki şekilde kendisini
göstermiştir. Bu krizler sonrasında devlet ve kamu yönetiminde yeniden
yapılanmaya gidilmiştir.
Krizleri,
bilimsel temelli açıklayan kuramsal yaklaşımlar vardır. Bu kuramsal
yaklaşımların esasta iki ana gruba ayrıştırılabileceği görülmektedir. Birinci
grup yaklaşımlar, piyasa sisteminde değişik nedenlerle sapmalar/dengeden
uzaklaşmalar olabileceği ve bu durumlarda devletin sisteme müdahale etmesini
salık veren liberal yaklaşımlardır. İkinci olarak, Marksist temelli yaklaşımlar
bulunmaktadır. Bu yaklaşımlar, krizleri, kapitalist sistemin doğasıyla
açıklamaktadırlar.
Krizlerin ortaya çıkmasında ve çözümünde yerel
yönetimlerin işlev ve rolüne bakıldığında, krizin ana aktörünün, “dar anlamda
devlet” biçiminde de tanımlanan Merkezi İdare olduğu, yerel yönetimlerin etkin
bir rolünün bulunmadığı ileri sürülebilir. Bununla birlikte, farklı kuramlar,
kriz sürecinde yerel yönetimin işlev ve rolüne ilişkin farklı açıklamalar
getirmektedirler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |