The opening of the accession negotiations with the EU was an important threshold in implementing important legal and institutional reforms in the field of migration in Turkey. When we come to 2011, it is possible to see a remarkable development, The Law on Foreigners and International Protection in Turkey was drafted and approved by Parliament on 4 April 2013 after some revisions. While the significant reforms are
Türkiye’de, özellikle Avrupa Birliği müzakere sürecinin başlaması ile beraber göç alanında önemli kurumsal ve yasal reformların gerçekleştirildiğini görmekteyiz. 2011 yılında göç ve sığınma konusunda tarihi bir gelişme yaşanmış, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Yasası taslağı oluşturulmuştur. Yasada yapılan çeşitli değişikliklerin ardından yasa, 4 Nisan 2013 tarihinde Parlamento’da onaylanmıştır. Bir yandan önemli reformların gerçekleştirildiği alanda, Türkiye’nin AB üyeliği için 1951 Cenevre Sözleşmesini coğrafi kısıtlama ile uygulamayı kaldırması olmazsa olmaz bir koşulken, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda bu kısıtlamanın sürdürülüyor olması, karar alma süreçlerinde rol alan aktörlerin önceliklerini incelemeyi gerektirmektedir. Diğer bir ifade ile Türkiye’nin iltica ve göç politikalarını analiz etmekte genel bir eğilim olarak faydalanılan Avrupalılaşma süreci, bugün gelinen noktada var olan politikayı açıklamakta yetersiz kalmakta, resmin tamamını görmek için iç dinamiklerin de incelenmesi zorunluğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin sığınma ve göç politikalarını oluşturmada rol alan aktörlerle yapılan mülakat verilerine dayanılarak, bu çalışmada göç politikalarını incelerken kurumsal analizin gerekli olduğu iddia edilmektedir. Bununla birlikte, maliyet değerlendirmelerine ilişkin söylemlerin göç politikalarında önemli ve incelenmesi gereken bir belirleyici durumuna geldiği çalışmada ortaya konulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |