‘Well-being’ is a concept related to how one sees the situation in his own life. The research was carried out in order to get an idea about the effect of music, worship and physical activitymon well-being. Students (n = 262) studying in Bursa Uludağ University, Department of Music Education (n = 86), Theology (n = 97) and Sport Sciences (n = 79) were included in the study. Data were collected by well-being scale (PERMA). In analyzing the data ANOVA, t-test Pearson Correlation coefficient was used. In the study, it was found that the students of the Faculty of Sport Sciences who deal with more sports than other departments have significantly higher well-being scores than the other two groups. It was determined that the Positive Emotions, Engagement, Meaning and Accomplishment sub-dimension scores of the Faculty of Sports Sciences students were significantly higher than other students. There was no statistically significant difference in students' well-being according to gender, academic grade-point averages and education year variables.
‘İyi oluş’ insanın kendi hayatındaki durumunu nasıl gördüğüyle ilgili bir kavramdır. Araştırma müziğin, ibadetin ve bedensel aktivitenin iyi oluşa etki etme durumu ile ilgili fikir edinebilme amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalında (n=86), İlahiyat (n=97) ve Spor Bilimleri Fakültesinde (n=79) okuyan öğrenciler (n= 262) dâhil edilmiştir. Veriler, iyi oluş ölçeği (PERMA) ile toplanmıştır. PERMA puanının yıllara ve fakülteye göre durumuna ilişkin verilerin analizinde ANOVA, GANO ile ilişkisinin analizinde Pearson Korelasyon katsayısı ve cinsiyete göre ilişkisinin analizinde ise t-testi kullanılmıştır. Araştırmada diğer bölümlerden daha fazla spor ile uğraşan Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin diğer iki gruptan anlamlı olarak daha yüksek iyi oluş puanlarına sahip oldukları görülmüştür. Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin Olumlu Duygular, Bağlanma, Anlam ve Başarı alt boyut puanlarının da diğer öğrencilerden anlamlı olarak daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin cinsiyet, GANO ve eğitim yılı değişkenlerine göre iyi oluş durumlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |