Nasreddin Hoca has become a universal symbol of Turkish people’s wit and genius sense of humor with his humorous anecdotes. Turks took Turkish public humor along with them to the places out of Anatolia through new conquers thanks to the anecdotes of Nasreddin Hoca. Today, we can find a number of his anecdotes which have been transferred from oral tradition to written sources in a large area from Anatolia to Europe and Asia. During the spread of his anecdotes, Nasreddin Hoca’s historical personality as well as the question about which of the humorous anecdotes belonged to him became disputable. As a result, it is undoubtedly impossible to give accurate information about him or come to conclusions about his total anecdotes without accurately finding out his manuscripts which have reached today as reliable sources and historical records. Based on this, a great number of studies have been carried out on finding out the manuscripts including information about Nasreddin Hoca and keeping the records of his anecdotes and their scientific publications for many years. However, it is still possible to come across the manuscripts of Nasreddin Hoca which are waiting to be brought to light at home and abroad. One of his manuscripts which has not been mentioned in the relevant literature so far is kept in Riccardiana Library of Florence, Italy numbered 204. In this article, the copy of this manuscript which we found during our researches in Italian libraries will be presented in detail; the anecdotes in this copy will be compared with the scientific works on the determination of Nasreddin Hoca’s anecdotes; and finally the different aspects of anecdotes in these works will be mentioned
Nasreddin Hoca, fıkralarıyla Türk halkının nükte ve mizah dehasının evrensel simgesi hâline gelmiştir. Yeni fetihlerle Anadolu dışına taşan Türkler, Nasreddin Hoca fıkraları ile Türk halk mizahını da beraberlerinde taşımışlardır. Nasreddin Hoca’nın sözlü gelenekten yazılı kaynaklara intikal edip günümüze kadar ulaşan çok sayıda fıkrası zaman içerisinde Anadolu’dan Avrupa ve Asya’ya kadar oldukça geniş bir sahada yayılım göstermiştir. Bu yayılma süreci, Nasreddin Hoca’nın tarihî kişiliği kadar yüzlerce fıkradan hangilerinin ona ait olabileceği konusunu da tartışmalı bir noktaya sürüklemiştir. Bu itibarla; güvenilir birer kaynak ve tarihî vesikalar olarak günümüze ulaşan Nasreddin Hoca yazmalarının tam tespiti yapılmadan onun hakkında söyleneceklerin eksik, söz konusu fıkraların toplamına dair varılacak sonuçların isabetsiz olacağı kuşkusuzdur. Bu düşünceden hareketle, uzun zamandır Nasreddin Hoca’ya dair bilgi veren ve fıkralarını kayda alan yazmaların tespiti ve ilmî neşirlerine ilişkin kayda değer sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak, bugün geldiğimiz noktada yurtiçi ve yurtdışında hâlâ gün ışığına çıkarılmayı bekleyen Nasreddin Hoca yazmalarına tesadüf edilebilmektedir. İlgili literatürde bugüne kadar adı geçmeyen Nasreddin Hoca yazmalarından biri de İtalya Floransa Riccardiana Kütüphanesi 204 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Bu makalede; İtalya kütüphanelerindeki yazma eser araştırmalarımız esnasında ulaştığımız söz konusu nüsha ayrıntılı olarak tanıtılacak, nüshadaki fıkralar Nasreddin Hoca fıkralarının tespitine yönelik ortaya konmuş ilmî çalışmalarla mukayese edilecek, fıkra metinlerinin bu çalışmalardaki farklılıklarına temas edilecektir.
Nasreddin Hoca fıkra hikâye Floransa Riccardiana Kütüphanesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 13 Sayı: 1 |