Sanayi
devriminin sonucu olarak, üretimde makinalar kullanılmaya başlanmıştır.
Üretimde işgücü yerine makinaların tercih edilmesi ile birlikte, seri üretime
geçildi. Bu durumun sonucu olarak daha hızlı ve daha fazla üretim
gerçekleştirilmiştir. Üretimin hızlı artması beraberinde sanayileşmeyi
getirmiştir. Sanayileşme sonucu insanlar yerleşik hayata geçmiş, kentleşme
süreci hızlanmıştır. Bu durum enerjiye olan talebi arttırmıştır. Ayrıca,
hammadde ve enerji kaynaklarına olan talepte artış gözlenmiştir. Sanayileşme
sürecinde yaşanan refah artışı ile birlikte, üretim faaliyetlerinin artması,
tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerjiye olan talepte (düşük cümle) artış
göstermiştir. Bu artışla ilgili olarak yapılan ulusal ve uluslararası
literatürdeki çalışmalarda, genellikle toplam enerji tüketimi, cari işlemler
açığı ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki ele alınmaktadır.
Çalışmada, literatürdeki
diğer çalışmalardan farklı olarak, Türkiye’nin 1990-2017 döneminde enerji tüketimi, GSYİH’sı ve cari işlemler
açığı arasındaki ilişki, yapısal kırılma testleri ile analiz edilmektedir.
Çalışmanın ekonometrik analiz kısmında, ilk
olarak birim kök testleri uygulanmış ve serilerin birinci farklarında durağan
oldukları gözlenmiştir. Daha sonra ise uygulanan Gregory-Hansen eşbütünleşme
analizi ile seriler arasında uzun dönemde bir ilişki olmadığı sonucuna
ulaşılmıştır. Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise, Toda-Yamamoto
Nedensellik analizi aracılığıyla incelenmiştir. Sonuç olarak, enerji tüketimi
ve cari işlemler açığından, GSYİH’ya doğru tek yönlü bir ilişki tespit
edilmiştir. Ayrıca, enerji tüketimi ile cari işlemler açığı arasında çift yönlü
bir nedensellik ilişkisine rastlanmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 16 Sayı: 4 |