Türk-İslam düşüncesi, din-devlet
özdeşliğine dayalı geleneğin kurucu unsurudur ve bu niteliğini yaşanan çeşitli
siyasal, ekonomik ve toplumsal krizlere rağmen sürdürebilmiştir. Modernleşme döneminde geleneksel egemenlik ve
mülkiyet sisteminde yaşanan değişimler de onu bu işlevinden alıkoyamamıştır.
Türk-İslam düşüncesi modernleşme döneminde de mülkün ve nizamın korunmasına ve
yeniden inşasına yönelik reformlara düşünsel kaynak ve meşruiyet sağlamaya
devam etmiştir. Bu makalede belli bir din anlayışı ile bazı siyasal kabullerin
bütünleşmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz Türk-İslam düşüncesinin tarihsel
sürekliliği ve toplumsal bütünlüğü temin etmek üzere geliştirdiği araçlar ele
alınmaktadır. Bu düşünsel ve pratik araçların siyasal söylem ve eylemleri
etkileme ve dönüştürme kapasitesi sağ siyaset bağlamında gündeme
getirilmektedir. Türk-İslam düşüncesinin kurucu unsurlarının birer düşünsel
kaynak ve meşruiyet aracı olarak sağ söylemler ve politik programlarca temsil
ediliyor oluşu, konunun bu çerçevede tartışılmasına imkân tanımaktadır. Konunun
bu makalede yapılmaya çalışıldığı gibi tarihsel bir bağlamda ve din-toplumsal
değişme münasebeti çerçevesinde değerlendirilmesi önemlidir. Böyle bir bakış açısı hem mevcut siyasal
süreçlerin doğru anlaşılmasına hem de güncelin sınırlarını aşan bir fikrî
çabaya zemin teşkil edebilecektir.
Din Sosyoloji Türk-İslam Düşüncesi Muhafazakârlık Sağ Siyaset
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Beşeri Bilimler Sayısı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 17 Sayı: 3 |