İster klasik isterse de modern dönemde yaşayan filozoflar varlık ve var olanlarla ilgili soruların yanıtlarını aramışlar. Bu çalışmamızda önce varlıkla bağlı çalışmaların felsefe tarihi bağlamında Heideggere’e kadar nasıl bir serüven izlediğini bazı filozoflar örneğinde göstermeye çalışacağız. Örneğin Parmenides, Platon, Aristoteles ve İslam filozoflarının varlıkla ve var olanlarla ilgili görüşlerinin ontolojinin seyri açısından önemine vurgu yapacağız. Bu bağlamda özellikle Descartes’in görüşlerine yer vereceğiz. Descartes klasik ve modern felsefe arasında hem kesişim hem de kırılmayı temsil eder. Onun klasik felsefeden beslenmekle birlikte modern dönemde gelişmelerin bir anlamda öncüsü olduğu söylenebilir. Descartes’in varlıkla ilgili tezlerini mercek altına aldıktan sonra Heidegger’in varlıkla bağlı meselelerin tartışılmasında nev-i şahsına münhasır yerini izah etmeye çalışacağız. Binaenaleyh, niçin Heidegger varlıkla ilgili çalışmalarda farklı bir konuma sahiptir? sorusuna cevap arayacağız. Bu sorunun yanıtından önce ise onun kendisinden önce varlıkla ilgili muhakeme yürüten filozofları niçin eleştirdiği sorusuna yanıt vereceğiz. Makalemizin sonuç kısmında Heidegger’in varlıkla ilgili görüşlerinin yol açtığı sorunlara kısmen değineceğiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 25 |