Egyptian people who got well acquainted with the West through Napolion Bonapart's occupation of Egypt in 1798 deepened their acquaintanceship with the West via the students sent to France and in a sense attempted to find their own self by getting to know the other. One of the important witnesses to this process is Ali Mubarak. Ali Mubarak who was sent to France to recieve education in the beginning of the 19th century along with the childeren of amirs and pashas learnt French and became acquainted with the dominant culture of knowledge.
Subsequently Ali Mubarak compiled a book in which he narrated the adventures of Alamuddîn who left for Europe to earn money. In the introduction of the book, he remarks that poeple more often than not gravitate towards biographies, stories and entertaining books as opposed to academic works. He remarks that he therefore wrote his book in the manner of a story. As one the first steps towards transitioning to novels in Arab literature, a blend of literary genres such as story, travel writings and diary can be observed. Nonetheless due to the schocking similarity between the author and his character the book can be considered as a memoir.
This study will thoroughly analyze Ali Mubaraks Alamuddîn and the traces of the self will be pursued through the other. Our main claim is that Alamuddîn can somewhat be read as a self-narration. In this presentation the claim in question will be presented with examples.
1798'de Napolyon Bonapart'ın (ö. 1821) Mısır'ı işgaliyle birlikte Batıyla yakından tanışan Mısır halkı, Fransa'ya gönderilen öğrenciler aracılığıyla bu tanışıklığı derinleştirdi ve bir anlamda 'öteki'ni tanıyarak 'kendi'ni bulmaya kalkıştı. Bu sürecin önemli tanıklarından biri de Ali Mubârek'tir (1823-1893). 19. yüzyılın başında paşa ve emir çocuklarıyla beraber tahsil için Fransa'ya gönderilen Ali Mubârek, Fransızca öğrendi ve dönemin Fransa'sında hakim bilgi ve kültür ile tanıştı.
Ali Mubârek, daha sonra, para kazanmak için Avrupa'ya giden Alemuddîn'in maceralarını anlattığı aynı adlı bir eser telif etti. Eserin girişinde, insanların çoğu zaman ilmî eserler yerine biyografi kitaplarına, hikâyelere ve eğlendirici eserlere yöneldiklerini; bu nedenle de eserini hikâye üslubuyla kaleme aldığını söyler. Arap edebiyatında romana doğru geçişin ilk adımlarından olan bu eserde, 'hikâye - gezi - gözlem' gibi edebî türlerin harmanlandığı görülür. Ancak, diğer taraftan yazarın kahramanı ile arasındaki şaşırtıcı benzerlik sebebiyle eserin bir tür 'hatırat' olduğu bile söylenebilir.
Bu çalışmada Ali Mubârek'in Alemuddîn'i dikkatle çözümlenecek ve 'ben'in izleri 'öteki'nden hareketle takip edilecektir. Temel iddiamız, bu özellikleriyle Alemuddîn'in bir tür 'ben-anlatısı' olarak okunabileceğidir. Dolayısıyla söz konusu iddia örneklerle gösterilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Biyografi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 2 |