Oyun tarihi, Dünya üzerinde var olan ilk canlıya dayanır. Hayatta kalma iç güdüsüyle hareket eden canlıların, beslenme, saklanma, barınma, iletişim kurma için harcadıkları tüm çaba bir tür oyundur. Yavruların öz bakımını yapan kişi ile kurduğu ilk iletişim, canlının hayatında oynadığı ilk oyundur. Avlanmak için aletleri olmayan ilk insan, taş, kemik, ağaç gibi malzemeler kullanarak kendine silahlar üretmiştir. Bu silahlar günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olmasının yanı sıra yapılan ilk oyuncaklardır. Doğal malzemelerden yapılmaları, oyuncakların doğaya karışarak yok olmalarını ve oyuncak tarihine dair somut delillerin günümüze ulaşmamasına sebep olmuştur. Antik çağda çocukluk iyi bir vatandaş yaratma sürecinde değer kazanırken, Orta Çağda dönemin dini algıları ve ritüelleri ile şekillenip değersizleştirilmiştir. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan buluntular bunu kanıtlar niteliktedir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve çağın gereksinimleri, insanların yaşam tarzları ve hayatta kalmak için duyulan ihtiyaçlar oyuna, oyuncaklara, oyun alanlarına da yansımıştır. İnternet ve dijital oyunların yaygınlaşması ile sokak oyunları giderek unutulmaktadır ve dijital oyun bağımlılığının getirdiği fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar artan bir hızda çocukları tehdit etmektedir. Bu çalışmada, çocuk oyunları ve oyun alanları tarihsel süreçte dönemlere göre incelenmiştir. Ayrıca bu makalede, nitel araştırma yöntemlerinden, literatür araştırmasının yanında, İstanbul ve Gaziantep Oyuncak müzelerinde inceleme ve görsel belgeleme yapılmıştır. Çalışmanın çocuk oyunları ve özellikle oyun alanları ile ilgili konularda kaynak oluşturması amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Nisan 2020 |
Kabul Tarihi | 10 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 6 |