Hacı İsmail Hakkı Bey, Tırnova Evkaf Muhasebecisi Mustafa Refik Efendi’nin oğluydu. Küçük yaşta memuriyet hayatına başladı. Midhat Paşa’yla olan tanışıklığı memuriyet hayatını İstanbul’da sürdürmesinin önünü açtı. Kayserili Ahmed Paşa’nın kızıyla evlenerek Babıali’deki nepotizm ağına dâhil oldu. Sultan II. Abdülhamid’in iktidara gelişi ve meşruti idareye geçilmesi sürecinde Hacı İsmail Hakkı Efendi Şura-yı Devletteki işinden oldu. Bir müddet sonra mülazemetle Beyoğlu Bidayet Mahkemesinde işe başladı ve hâkimliğe kadar uzanan yeni bir kariyer yoluna girdi. II. Meşrutiyet’in ilanı öncesinde hâkimlikten atıldı. Ardından Şehremaneti Azalığına tayin edildi. Gizli bir görevle Selanik’e gönderildi. Selanik’te suikasta uğradı, sağ olarak kurtuldu. İstanbul’a döndükten sonra hafiye damgası yedi, “İzhâr-ı Hakikat yahut Sergüzeşt” adını verdiği bir risale yazıp başından geçenleri anlatarak hafiye olmadığını ispatlamaya çalıştı. 31 Mart Vakası sonrasında İttihâd-ı Muhammedî Cemiyeti üyesi olduğu iddiasıyla Rodos’a sürgüne gönderildi. Bu çalışmada İzhâr-ı Hakikat yahut Sergüzeşt adlı risalesi üzerinden Hacı İsmail Hakkı Bey’in hayatı hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Hacı Ismail Hakkı Bey was the son of Tırnova Evkaf Accountant Mustafa Refik Efendi. He started his career as a civil servant at a young. His acquaintance with Midhat Pasha paved the way for him to continue his civil service life in Istanbul. He was involved in the nepotism network in Babıali by marrying the daughter of Kayserili Ahmed Pasha. In the process of Sultan Abdulhamid II coming into power and transitioning to the constitutional administration, Hacı İsmail Hakkı Efendi lost his job in the Council of State (Şura-yı Devlet). After a while, he started working at the Beyoğlu Bidayet Court and embarked on a new career path that extended to judgeship. He was fired from judgeship before the proclamation of the Second Constitutional Monarchy. Afterward, he got appointed as a member of the Şehremaneti. He was sent on a secret mission to Selanik (Thessaloniki). He survived an assassination attempt in Selanik (Thessaloniki). Upon his return to Istanbul, he was labeled as a spy and he wrote a pamphlet entitled "İzhâr-ı Hakikat yahut Sergüzeşt" describing his experiences to prove that he wasn’t spy. He was exiled to Rhodes due to the claims of being a member of the İttihâd-ı Muhammedî Cemiyeti (Committee of Muhammedi Union). He requested forgiveness from the İttihat ve Terakki administration (Committee of Union and Progress) and was eventually forgiven. In this study, evaluations will be made about the life of Hacı Ismail Hakkı Bey, through his pamphlet “İzhâr-ı Hakikat yahut Sergüzeşt”.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Biyografi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 13 Sayı: 3 |