Tarımsal üretimin desteklenmesi
dünyada güncelliğini koruyan önemli konulardan biridir. Tarım sektörü, tarımın
kendine özgü koşullarından dolayı ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bağlı
olarak farklı transfer miktarlarıyla desteklenmektedir. Türkiye’de tarımın
desteklenmesi dünyada gündemindeki gelişmelere paralel olarak üretimden
bağımsız hale getirilmeye çalışılmaktadır. 2012 yılında tarımsal desteklemenin
bir göstergesi olarak kullanılan ÜDT/PSE değerleri OECD genelinde %18.6, ABD’de
%7, AB’de %19.4 ve Türkiye’de %22 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de 2015 yılı
bütçesinin sadece %2’si tarımsal desteklere ayırırken bu oran 2013 yılında AB
bütçesinin %42’sini oluşturmaktadır.
ABD’de ise tarımsal desteklere ayrılan miktar 100 milyar ABD$’nın
üzerinde olmuştur. Türkiye’de 2015 yılında tarımsal desteklere ayrılan miktar
3.7 milyar ABD$’dır. Oysa ki, 2006 yılında kabul edilen Tarım Kanunu’na göre
tarımsal destekler için en az 7.2 milyar ABD$ ayrılması gerekirdi. Türkiye’de
gıda arzının ve kalitesinin güvence altına alınması, üretici refahında artış
sağlanması ve tüketicinin uygun fiyatla gıda temin edebilmesi için uygulanan
tarımsal destekleme politikalarının; uzun vadeli, planlamaya dayalı, Dünya Ticaret Örgütü
kurallarına uygun ve AB Ortak Tarım Politikası’na uyumlu olması kaçınılmazdır.
Bu bağlamda tarımsal destekleme uygulamalarına yeterli bütçenin ayrılması ve
tarımsal destek birim fiyatlarının, piyasa fiyatlarını ve üretim düzeyini
etkilemeden, daha gerçekçi bir şekilde belirlenmesi tarım sektörünün diğer
ülkelerle rekabete açık bir yapıya kavuşmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ziraat Mühendisliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |