İnsanların
nüfus baskısı, endüstrileşme ve sosyal refahı yükseltme arzusuna bağlı olarak
çevreye baskıları artmış; bu durum endüstriyel atıklar, kentsel atıklar,
kanalizasyon suları ve plastik ambalaj atıklarının giderek artmasına neden
olmuştur. Benzer durum son yıllarda polilaktikasit gibi doğal materyallerden
elde edilen ve biyobozunur plastikler olarak adlandırılan biyoplastikler ve
yoğun kentleşmeye bağlı olarak artan arıtma çamurları için geçerli olmaktadır.
Oluşan bu tür atıkların bertarafındaki zorluklar ve ekosistemdeki en önemli
alıcı ortamlardan toprak ortamındaki birikimleri nedeniyle biyobozunur plastik
materyallerin de biyolojik olarak parçalanabilirlik potansiyellerinin iyice
bilinmesi gereğini ortaya çıkarmıştır. Bu araştırma; mısır nişastası bazlı polilaktikasitten
elde edilen biyobozunur bir plastik materyalin toprak ortamındaki
biyobozunurluğuna Çanakkale ileri biyolojik atıksu arıtma tesisinden elde
edilen arıtma çamurunun uygulanması durumunda, arıtma çamurunun etkisini
belirlemek için kurgulanmıştır. Bu amaçla arıtma çamurunun yönetmelikçe
topraklara uygulama için izin verilen dozu, bu dozun yarısı, bu dozun iki katı,
bir kısım toprak:bir kısım arıtma çamuru (1:1) uygulama dozu ve hiç arıtma
çamur uygulanmayan kontrol dozları olmak üzere beş doz belirlenmiş ve
uygulanmıştır.
Dört aylık bir süreçte inkübatörde bekletilen örneklerden edilen
verilerin istatistik sonuçlarına göre toprağa gömülen biyoplastik levhalardaki
kütle kaybı örnekleme zamanına göre önemli miktarda değişmiştir (p≤0,01). Bu
kütle kaybı, arıtma çamurunun farklı uygulama dozlarına göre de değişmiştir
(p≤0,01). Uygulamalar içinde sekizinci örnekleme (120. Gün) zamanındaki “1:1”
dozu uygulanması durumunda, biyoplastiklerin kütle kaybı en fazla olmuştur
(p≤0,05).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ziraat Mühendisliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 |