This article studies the influence of political-social elites on Iraqi foreign policy in the post-1991 Gulf War era. The study, which periodizes the post-1991 Gulf War era within the framework of global and regional developments for Iraq, will focus on the influence of the elites. In general, studies in the literature examine the era after the 2003 Iraq War, however the originality of the study stems from covering the period between the 1991 Gulf War and the 2003 Iraq War. As of the 1991 Gulf War, Iraq moved to a different stage in its relations with the international community. Due to the influence of international sanctions in this period, opposition elites began to strengthen in parallel with the weakening of the Baath regime. Identity group elites have become stronger in the new system established in the country with the 2003 Iraq War. The elites’ capabilities to control and mobilize political and economic resources has enabled them to be effective. Due to consociationalism, disputes between elites have also increased and official institutions and professionals have not been effective in foreign policy. As the country became more prone to external influences, different identity groups took different orientations in foreign relations in Iraq during the Arab Spring era. The reactions and protests against “muhasasa”, identity quota, have increased in the post-Arab Spring era. When looked at these reactions, it is likely to say the influence of identity politics has relatively decreased its influence to a certain extent in the country. However, the political system has been shaped within the framework of identity politics. This article also points out that conflicts between elites make it easier for the country to be prone to external influences, and this means that Iraq can not balance the threats that may arise. The interaction between domestic and international politics prevents the country from making a holistic and consistent foreign policy. The main argument of the study is that the disputes and conflicts of interest of the political-social elites in Iraq make it difficult for Iraq to balance threats.
Bu makale Irak dış politikasında siyasal-toplumsal elitlerin etkisini 1991 Körfez Savaşı sonrası dönemde incelemektedir. 1991 Körfez Savaşı sonrasını Irak açısından küresel ve bölgesel gelişmeler çerçevesinde dönemlendiren bu çalışma elitlerin etkisine odaklanacaktır. Genel olarak literatürdeki çalışmalar 2003 Irak Savaşı sonrası dönemi ele almaktadır. 1991 Körfez Savaşı ile 2003 Irak Savaşı arasındaki dönemi de kapsaması bu çalışmayı literatürde özgün bir yerde konumlandırmaktadır. 1991 Körfez Savaşı itibariyle Irak uluslararası toplum ile ilişkilerinde farklı bir aşamaya geçmiştir. Bu dönemde Baas rejiminin uluslararası yaptırımların etkisiyle zayıflamasına koşut bir biçimde muhalif elitler güçlenmeye başlamıştır. 2003 Irak Savaşı ile birlikte ülkede kurulan yeni sistemde kimlik grubu elitleri güçlenmiştir. Elitlerin siyasal ve ekonomik kaynakları kontrol ve seferber edebilme kapasitesi etkin olmalarını sağlamıştır. Paylaşımı temel alan bu sistemde elitler arası ayrışmalar da artmıştır. Dış politikada resmi kurumlar ve profesyoneller etkili olamamış kimlik gruplarının elitleri etkin olmuştur. Ülkenin dış etkilere daha da açık hale gelmesiyle Irak’ın Arap Baharı sürecinde ülkede dış ilişkilerde farklı kimlik grupları farklı yönelimler içerisine girmiştir. Arap Baharı sonrası dönemde “muhasasa” adı verilen kimlik kotasına yönelik tepkiler ve protestolar artmıştır. Bu tepkilere bakıldığında ülkede kimlik siyasetinin belli bir ölçüde etkisinin azaldığı söylenebilir. Ancak siyasal sistem kimlik politikası çerçevesinde şekillenmeye devam etmektedir. Bu makale elitler arası uyuşmazlıkların ülkenin dış etkilere açık olmasını kolaylaştırdığını, bunun da Irak’ın gelişebilecek tehditleri dengeleyememesine neden olduğunu öne sürmektedir. İç-dış siyaset arasındaki etkileşim ülkenin bütüncül-tutarlı politika oluşturmasını engellemektedir. Çalışmanın temel argümanı Irak’ta siyasal-toplumsal elitlerin ihtilaflar ve çıkar çatışmaları içerisinde olmalarının tehditleri dengelemesini zorlaştırdığı yönündedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası Siyaset |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 5 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 22 Sayı: 51 |