Depremler, seller, toprak kaymaları, kasırgalar ve orman yangınları her zaman meydana gelme olasılığı yüksek doğa olaylarıdır. İnsanlar bu doğa olaylarının oluşumunu engelleyemese de bu olayların afet haline gelmemesi için tedbir alıp hazırlık yapabilir. Afetlere hazırlıklı olma kapsamında afetlere dirençli kentler kavramı ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin hiç bir bölgesi, afetlere karşı dirençli kentlere sahip olmadığından dolayı bu doğa olaylarının her birinin birer afet olma potansiyeli her zaman yüksektir. Türkiye, dünyanın en aktif faylarından bazılarına sahip bir deprem ülkesi olmakla birlikte sel, toprak kayması, orman yangını gibi başka diğer afetlere de maruz bir coğrafyada yer almaktadır. 19 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük’te meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem ve son olarak 6 Şubat 2023’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve asrın felaketi olarak adlandırılan sırasıyla 7.8 ve 7.7 büyüklüğündeki depremler ve sonucunda 50 binden fazla insanımızın vefat etmesi; kensel dönüşüm ile afetlere ve özellikle depreme dirençli olan güvenli yapılar oluşturmamız gerektiğinin önemini hepimize acı bir şekilde hatırlatmıştır. Bu çalışmada, kentsel dönüşümde afetlere dirençli yapılar oluşturma ve bu kapsamda yapı güvenliğinin nasıl sağlanması gerektiği konusu irdelenmiştir. Elde edilen sonuçlar kapsamında kentsel dönüşüm kapsamında afetlere dirençli yapılar oluşturabilmek için bazı önerilerde bulunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent ve Bölge Planlama (Diğer) |
Bölüm | inceleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 4 |