Güncel planlama tartışmalarının öncelikli konularının yoksulluk, iklim krizi, ekolojik
kaygılar, güvenli su ve gıdaya erişim gibi sosyo-mekânsal ve ekolojik temelli
sorunlara çözüm arayışları olduğunu söylemek mümkündür. Bu arayışlar, kentlerin
doğa ile barışık, kendine yeterli, kolay erişilebilir ve yaşanabilir sosyo-mekânsal
üniteler olarak geliştirilmesi gerekliliğine vurgu olarak görülebilir. Şüphesiz
kentlerin, yaşanabilir ve yönetilebilir kılınabilmesi için mekânsal büyüklük, demografik
kapasite ve hizmet sunumu bakımından optimizasyon göstergelerinin
belirlenmesinin önemli ve gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Bu araştırmanın
amacı, Türkiye kentleri için optimum kent büyüklüğünün belirlenmesine yönelik
veri seti oluşturulmasıdır. Araştırmada optimum kent büyüklüğü için mekânsal,
sosyal–kültürel, ekonomik, ekolojik ve yönetimsel gereklilikler tespit edilerek Türkiye
kentlerinin kendine özgü dinamikleri kapsamında nüfus-hizmet-mekân üçlemesini
esas alan optimum kent göstergeler seti oluşturulmuştur. Bu göstergeler
setinin, kentlerin doğa ile barışık sosyo-mekânsal üniteler olarak geliştirilerek
çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sürdürülebilir ve dirençli kılınmasına yönelik
planlama tartışmalarına katkı sunacağı düşünülmektedir.
The priority issues in current planning agenda have been seeking solutions to socio-spatial and ecological problems such as poverty, climate crisis, ecological concerns, and access to safe water and food. These pursuits can be seen as an emphasis to the cities should be developed as self–sufficient, easily accessible, and livable socio–spatial units by making them at peace with nature. Therefore, the concept of the optimal city is considered a significant alternative in ensuring cities are made livable and manageable in terms of spatial size, demographic capacity, and service provision. The aim of this research is to create a dataset for determining the optimal city size for Turkish cities. The study identifies spatial, socio-cultural, economic, ecological, and governance requirements for optimal city size and establishes a set of indicators based on the dynamics unique to Turkish cities, focusing on the relations between population–service–space. It is considered that this indicator set will contribute to the current planning debates on making cities environmentally, socially and economically sustainable and resilience by developing them as socio–spatial units in harmony with nature.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Şehir ve Bölge Planlama |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 6 |