Bu makale, Bulgaristan’daki Türk azınlığın dilsel kimliğini koruma mücadelesini tarihsel ve güncel gelişmeler çerçevesinde ele almaktadır. Bulgaristan, etnik ve kültürel çeşitliliğe sahip bir ülke olup, Türkler en büyük azınlık grubunu oluşturmaktadır. Türkçe, Bulgarcadan sonra en çok konuşulan ikinci dil olmasına rağmen, eğitim ve kamusal alanda yeterince desteklenmemektedir. Sosyalist dönemde uygulanan asimilasyon politikaları, Türkçenin kullanımını ciddi şekilde kısıtlarken, 1989 sonrası demokratikleşme süreci azınlık haklarında bazı iyileştirmeler sağlamıştır. Ancak, dilsel kimliğin korunmasına yönelik sorunlar devam etmektedir. Bulgaristan Türkleri genellikle iki dillidir ve günlük yaşamda Türkçe ile Bulgarca arasında bir denge kurmaya çalışmaktadır. Ancak genç nesillerin Bulgarcaya yönelmesi, Türkçenin kullanım alanını daraltmaktadır. Türkçenin korunması için eğitimde daha fazla yer alması, kültürel etkinliklerin artırılması ve medyanın etkin kullanımı gerekmektedir. Resmi kurumlarda Türkçenin sınırlı kullanımı, kimliğin sürdürülebilirliğini zorlaştırmaktadır. Makale, Bulgaristan’daki dil politikalarının tarihsel arka planını, iki dilliliğin dinamiklerini ve Türk kimliği üzerindeki etkilerini değerlendirerek çözüm önerileri sunmaktadır. Dilin sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda kimlik ve kültürel devamlılık unsuru olduğu vurgulanmaktadır.
Bulgaristan Türkleri dilsel kimlik dil politikaları kültürel devamlılık
This article examines the struggle of the Turkish minority in Bulgaria to preserve their linguistic identity within historical and contemporary developments. Bulgaria is an ethnically and culturally diverse country, with Turks being the largest minority. Although Turkish is the second most spoken language after Bulgarian, it lacks sufficient support in education and the public sphere. During the socialist era, assimilation policies severely restricted the use of Turkish, while the democratization process after 1989 brought some improvements in minority rights. However, challenges in preserving linguistic identity persist. The Turkish minority in Bulgaria is generally bilingual, balancing Turkish and Bulgarian in daily life. Yet, younger generations increasingly favor Bulgarian, limiting the use of Turkish. To protect the Turkish language, it is crucial to expand its role in education, promote cultural activities, and enhance its presence in the media. The restricted use of Turkish in official institutions makes it harder to sustain linguistic identity. This article explores the historical background of Bulgaria’s language policies, the dynamics of bilingualism, and their impact on Turkish identity while offering solutions. It highlights that language is not only a communication tool but also a key element of identity and cultural continuity.
Bulgarian Turks linguistic identity language policies cultural continuity
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Edebi Teori |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 23 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 17 Kasım 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 8 |