This study aimes to examine the basic codes of Manichaeism thought and to discuss whether the thoughts of Manichaeism followers disappeared after they were erased from the earth. In our research, religious phenomenology and comparative method were used in traces of the uninterrupted tradition of wisdom. In the study, an effort has been made to capture the traces of Manichaeism in later religions and thoughts by revealing the framework of the thought mechanism of Manichaeism, and thus, to draw attention to the timeless flow and theme of the wisdom tradition. Some examples from the pre-Islamic and post-Islamic periods are presented in order to prove the thesis that Manichaeism continues its existence with its messages. In this discussion, I addressed that deep gnostic thoughts were not understood by the masses focused on reward and punishment, nor were they appreciated by the exoteric clergy. The study pointed out that esoteric thoughts were eliminated with the support of governments that derive their power from the masses. Afterwards, gnostic thoughts such as Manichaeism and Illuminationism were evaluated as the internal dynamics of the literature of hostility to matter, which disregards worldly life and even leads to extinction, preparing for their own end. The following common theme is underlined in the relationship established between Manichaeism and later gnostic or gnostic thoughts: The human soul, which is a piece of light, has fallen from the world of lights located in a supreme place to the lower material world and material human body, which has a demonic origin, and has fallen into forgetfulness, fainting, amnesia or heedlessness there, and has been awakened by gnostic messages or revelations sent by savior messengers, after this awakening, he embarked on a spiritual journey with eschatic practices and asceticism, and eventually reunited with his homeland and united with the source of light. While the Manichaean system of thought also has important commonalities with the spiritual gnosis, which became more evident in the post-Islamic periods and stands out with its opposition to matter, it broke away from the Zoroastrian thought, which sees matter as the perfect form of creation, and it also was noticed that it was the opposite the existential gnosis system of Islam, which sees matter as a manifestation and mirror of the creator. As a result, the study suggested that Manichaeism was nourished by previous religious traditions such as Zoroastrianism, Buddhism, and Christianity, proudly expressed this unity and closeness as an heir of eternal wisdom, and continued its existence through later religious and intellectual traditions, including Islam. Again, although it has no followers today, I concluded that Manichaeism continues to exist within the later religious thoughts with its gnostic messages, continues its effects under the guise of various mystical groups until today, and in the final analysis, the spirit and theme of eternal wisdom beyond time and space can continue to exist even if its followers disappear.
Bu çalışmada, Maniheizm düşüncesinin temel kodlarını incelemek ve Maniheizm takipçilerinin yeryüzünden silindikten sonra düşüncelerinin yok olup olmadığını tartışmak amaçlanmaktadır. Araştırmamızda hikmetin kesintiye uğramayan geleneğinin izinde din fenomenolojisi ve karşılaştırma metodu kullanılmıştır. Çalışmada, Maniheizm düşünce mekanizmasının çerçevesi ortaya konarak sonraki dinler ve düşüncelerdeki izlerini yakalamaya ve böylece hikmet geleneğinin zamanlar üstü akışına ve izleğine dikkat çekmeye gayret edilmiştir. Maniheizm’in mesajlarıyla varlığını sürdürdüğü tezini temellendirmek amacıyla İslam öncesi ve İslam sonrası dönemlerden bazı örnekler sunulmuştur. Çalışma aynı zamanda Maniheist düşünce mekanizmasını oluşturan dinamiklerin etkili ve güçlü olmalarına rağmen, neden her zaman halka hitap eden zahiri dini düşünce mekanizması karşısında mağlup olduğu problematiğini de tartışmıştır. Bu tartışmada derin gnostik düşüncelerin, ödül ve cezaya odaklı halk kitleleri tarafından anlaşılmadığı gibi zahiri din adamları tarafından da takdir edilmediği belirtilmiş ve gücünü halk yığınlarından alan iktidarların da desteğiyle bâtıni düşüncelerin ortadan kaldırıldığına işaret edilmiştir. Bu tartışmanın devamında, Maniheizm ve İşrakîlik gibi gnostik düşüncelerin, dünya hayatını hiçe sayan hatta yok oluşa sürükleyen madde düşmanlığı edebiyatının, kendi sonlarını hazırlayan iç dinamikleri olarak değerlendirilmiştir. Maniheizm ile sonraki gnostk veya irfani düşünceler arasında kurulan bağıntıda şu ortak izleğin altı çizilmiştir: Işık parçası olan insan nefsi veya ruhu, yüce bir yerde konumlandırılan ışıklar âleminden şeytanî bir kökene sahip olan alçak maddî dünyaya ve maddî insan bedenine düşmüş, orada unutkanlık, baygınlık, bellek yitimi veya gaflete dalmış, kurtarıcı elçiler tarafından gelen gnostik/irfanî mesajlar veya vahiyle uyanmış, bu uyanıştan sonra eskatik temrinler ve riyazetle ruhanî bir yolculuğa koyulmuş ve sonunda ait olduğu anavatanına yeniden kavuşarak ışığın kaynağıyla birleşmiştir. Maniheist düşünce sisteminin aynı zamanda İslam sonrası dönemlerde daha belirgin hale gelen ve madde karşıtlığıyla ön plana çıkan şühûdî irfanla önemli ortaklıklara sahipken, maddeyi yaradılışın mükemmel formu olarak gören Zerdüştîlik düşüncesinden koptuğu gibi maddeyi yaratıcının bir tecelligahı ve aynası olarak gören İslam’ın vücûdî irfan düşünce sistemiyle de ters düştüğü fark edilmiştir. Araştırmanın sonucunda, Maniheizm'in Zerdüştîlik, Budizm ve Hıristiyanlık gibi önceki dinî geleneklerden beslendiği, bu birliği ve yakınlığı ezeli hikmetin bir varisi olarak iftiharla dillendirdiği ve İslam’ın da aralarında olduğu daha sonraki dinî ve düşünsel gelenekler aracılığıyla varlığını sürdürdüğü tespit edilmiştir. Yine günümüzde hiçbir takipçisi bulunmamasına rağmen, Maniheizm’in gnostik mesajlarıyla sonraki dinî düşünceler içerisinde var olmaya devam ettiği, günümüze kadar çeşitli mistik grupların kisvesi altında etkilerini sürdürdüğü ve son tahlilde ezeli hikmetin zamanlar ve mekânlar üstü ruhu ve izleğinin takipçileri yok olsa bile varlığını sürdürebildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dinler Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.