There is no doubt that one of the most important things for establishing justice in any society is the discovery of the truth. It is accepted by all fair-minded people that Islam has been very careful in determining the means of proving rights and has expressed this as ‘bayyinah: evidence.’ This concept is a key term encompassing everything that has the potential to reveal the truth, and our Prophet has explained it not only as a means of identifying individuals but also through ‘witnesses’ and ‘oaths.’ Meanwhile, it has not prohibited other means of achieving the purpose of law. Generally, the purpose of evidence is to establish justice among people, and the testimony of witnesses and the taking of oaths are two well-known means of achieving this noble purpose since ancient times. If there is another way to achieve this purpose, the words of the Prophet, who is believed to have spoken the truth, ‘Wisdom is the lost property of the believer; wherever he finds it, he takes it,’ have also been adopted as a principle. For this reason, over the centuries, jurists have debated the legitimacy of other means that can be used to prove rights and resolve disputes, and have made use of ‘clues, signs, the judge's knowledge, and other means of proof’ without being absolutely bound by what was passed down to them from their predecessors. One of the opportunities brought about by scientific developments in the field of forensic medicine today is DNA testing, which has become almost flawless in verifying many things, including biological birth. Contemporary jurists have examined this issue, which is at the centre of fiqh matters, through individual and collective research, and written theses, research papers, and scientific articles in different languages. However, although the authors of works written in languages other than Arabic have conveyed the most important information that should be taken into consideration, their studies have not been sufficiently utilised. This is also true for studies written in Turkish. In Turkey, academic theses have been prepared by members of theology and law faculties, and a large number of scientific articles have been published in peer-reviewed journals, but only those who know this language can benefit from them. The aim of this research is to introduce and evaluate these scientific works and, in particular, to inform Arabic-speaking scientific circles of their existence. To this end, it draws attention to three points: the importance of lineage in Islamic law and the position of Western law on this issue, the nature of Turkish law, and the impact of DNA testing on Muslims living under the umbrella of Islam, despite the fact that Islamic sharia is not a source of legislation, as discussed in the decisions of various fatwa councils. Brief introductions and analyses of scientific studies conducted by legal researchers in Turkey are also provided, and the most important findings of these studies are discussed. The fatwas issued by fatwa institutions on this subject and the legal applications are also briefly touched upon, and efforts have been made to mention the most important findings. The definition of DNA and the details of the developments made by humankind in DNA, as well as its benefits and harms, are covered in related books, so they are not discussed here.
Her toplumda adaletin tesis edilmesi için en önemli şeylerden birinin hakikatin ortaya çıkarılması olduğuna şüphe yoktur. İnsaflı düşünen herkes tarafından kabul edilmektedir ki İslam, hakların ispat araçlarını belirlerken çok dikkatli davranmış ve bunu “beyyine: delil” olarak ifade etmiştir. Bu kavram gerçeği gösterme ihtimali bulunan her şeyi ihtiva eden anahtar bir kelimedir ve Peygamberimiz bunu, şahısların tanınması için bir araç olarak kullanmanın yanı sıra delili, ‘şahitler’ ve ‘yeminler’ ile de açıklamıştır. Bu arada hukukun amacına ulaşması için diğer yolları da yasaklamamıştır. Genel olarak delilin amacı, insanlar arasında adaleti tesis etmek olup şahitlerin tanıklığı ve yemin ettirilmesi bu yüce amaca ulaşmak için eski zamanlardan beri bilinen iki yoldur. Bu amaca ulaşacak başka bir yol varsa, en doğruyu söylediğinde şüphe bulunmayan Hz. Peygamber’in; “Hikmet müminin yitiğidir, onu nerede bulursa alır.” mealindeki sözü de ilke olarak benimsenegelmiştir. Bu nedenle, yüzyıllar boyunca fakihler, hakların ispatında ve ihtilafların çözümünde başvurulabilecek diğer araçların meşruiyetini tartışmış ve seleflerinden kendilerine ulaştırılanlara mutlak şekilde bağlı kalmaksızın ‘ipuçları, işaretler, hâkimin bilgisi ve diğer ispat araçları’ndan da istifade etmişlerdir. İşte günümüzdeki adli tıp alanındaki bilimsel gelişmelerin getirdiği olanaklardan biri de biyolojik doğum da dâhil olmak üzere birçok şeyin doğrulanmasında nerdeyse hatasız hale gelen DNA testidir. Çağdaş hukukçular, fıkhî meselelerin merkezinde yer alan bu nevâzil fıkhına dâhil bu konuyu bireysel ve kolektif araştırmalarla incelemiş, farklı dillerde tezler, araştırmalar ve bilimsel makaleler yazılmış, ancak Arapça dışında farklı dillerde yazılan eserlerin yazarları, dikkate alınması gereken en önemli bilgileri aktarsalar da çoğunlukla onların bu çalışmalarından yeterince istifade edilmemiştir. Bu durum Türkçe yazılan araştırmalar için de geçerlidir. Türkiye'de de bu konuda ilahiyat ve hukuk fakültesi mensupları tarafından akademik tezler hazırlanmış, hakemli dergilerde bol miktarda bilimsel makaleler yayımlanmış, ancak bunlardan sadece bu dili bilenler istifade edebilmektedir. Bu araştırmanın amacı, bu ilmi eserleri tanıtmak, değerlendirmek ve özellikle Arapça konuşan ilmî çevreleri bunların varlığından haberdar etmektir. Bu amaçla, İslam hukukunda nesebin önemi ve Batı hukukunun bu konudaki konumu, Türk hukukunun mahiyeti ve İslam şeriatı bir yasama kaynağı olmamasına rağmen İslam şemsiyesi altında yaşayan Müslümanlar üzerinde DNA testinin etkisi konusunda farklı fetva meclislerinin kararlarına da değinilen üç noktaya dikkatleri çekmektir. Yine Türkiye'de hukukçu araştırmacılar tarafından yapılan bilimsel çalışmalar hakkında kısa tanıtımlar ve analizler yapılıp bu araştırmaların en önemli bulgularına değinilmiştir. Fetva kurumları tarafından bu konuda verilen fetvalara ve hukuki uygulamalara da kısaca temas edilerek en önemli bulguları zikredilmeye gayret edilmiştir. DNA'nın tanımı ve insanoğlunun DNA'da gerçekleştirdiği gelişmelerin detaylarına, fayda ve zararlarına ilgili kitaplarda yer verildiği için temas edilmemiştir.
Yok
لا شك أن إظهار الحقيقة من أهم الأشياء في تأسيس العدالة في المجتمعات الإنسانية، وأن البشرية وإن اختلفت فيما بينها في وضع الوسائل الموصلة إلى تحقيق العدالة شكليًا إلا أنها اتفقت في جوهرها. ومما يعترف به كل منصف أن الإسلام حرص كل الحرص في وضع الوسائل المثبتة للحقوق وعبَّر عنها بـ"البينة"، وهي كلمة مفتاحية تشمل كل ما يبين الحق، وشرحها النبي صلى الله عليه وسلم بـ"الشهود" و"اليمين" بالإضافة إلى الاستعانة من تجربة علم القيافة مع عدم منع إيجاد طرق أخرى لتحقيق المقصد منها علمًا أن المقصد من إقامة البينة بشكل عام هو تأسيس العدل بين الناس، وأن شهادة الشهود وتوجيه اليمين إنما هما وسيلتان معروفتان منذ القدم للوصول إلى هذه الغاية السامية، وإذا كان هناك وسيلة أخرى من شأنها تحقق هذه الغاية يجب الأخذ بها امتثالًا لقول الصادق المصدوق: «الحكمة ضالة المؤمن فحيث وجدها فهو أحق بها». ومن هنا ناقش الفقهاء عبر القرون مشروعية الوسائل الأخرى مما يمكن التمسك بها في إثبات الحقوق وفصل النزاعات، وتحدثوا عن القرائن والأمارات وعلم القاضي وغير ذلك من وسائل الإثبات بلا جمود على ما وصل إليهم من أسلافهم. ومن الإمكانيات التي أتت بها التطورات العلمية في مجال الطب الشرعي البصمة الوراثية التي صارت لا تخطئ في التحقق في أشياء كثيرة منها الولادة البيولوجية. وقد درس الفقهاء المعاصرون هذا الموضوع الذي هو من صميم النوازل الفقهية باجتهادات فردية وجماعية، وكتبت فيها الرسائل الجامعية والبحوث والمقالات العلمية باللغات المختلفة إلا أن ما كتب بغير اللغة العربية بقيت في معظم الأحيان لا تستفاد منها كما يليق وإن أتى أصحابها فيها بما لا ينبغي الاستغناء عنها. وهذا ينطبق على البحوث المؤلفة باللغة التركية أيضًا، وقد أعدت في تركيا الرسائل الأكاديمية من طرف الشرعيين والقانونين في ذلك الموضوع، كما نشرت مقالات علمية في مجلات محكمة بكثرة، لكنها ظلت لا يستفيد منها إلا من يعرف هذه اللغة. والهدف من هذا البحث التعريف بهذه الأعمال العلمية وتقويمها وإشعار أهل العلم بوجودها. وتحقيقًا لهذه الغاية قمنا بتمهيد ذكرنا فيه نقاطًا ثلاثًا تطرقنا فيها إلى أهمية النسب في الشريعة الإسلامية وموقف القوانين الغربية منها، وطبيعة القانون التركي وعدم كون الشريعة مصدرًا من مصادر التشريع فيها، وتأثير ذلك على المسلم الذي يعيش تحت مظلته، وقرارات المجامع الفقهية في البصمة الوراثية. ثم قمنا بتعريف وتحليل الأعمال العلمية التي قام بها الباحثون الشرعيون والقانونيون في تركيا، وذكرنا أهم ما وصلت إليها تلك البحوث مع التعرض إلى الفتاوى الصادرة في ذلك من المؤسسات الإفتائية والتطبيقات القانونية. وختمنا البحث بذكر أهم النتائج التي وصلنا إليها. ولم ندخل في تفاصيل تعريف البصمة الوراثية والتطورات التي حققها الإنسان فيها وإيجابياتها وسلبياتها؛ لأنها أخذت حظها في الكتب المعنية بها.
| Birincil Dil | Arapça |
|---|---|
| Konular | İslam Hukuku |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 15 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 12 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 29 Sayı: 2 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.