Öz:
Kur’an tasavvuru
belli kavramlardan meydana gelmektedir. İnsanın fiziki ve manevî yönünü ifade
eden fıtrat kavramı, Kur’an tasavvurunu ifade eden önemli kavramlarından
biridir. Fıtrat kavramının ilk günden itibaren tefsircilerin ilgi odağı olması
da bundandır. Genellikle fıtrat, İslam dini, ilk yaratılış ve insanın dini
kabul etme potansiyeli olarak yorumlanmış ve bunların değişip değişmeyeceği
üzerinde durulmuştur. Rum sûresinde geçen “halkullah”
ile Nisâ sûresinde geçen “halkullah”
terkiplerinin bulunduğu âyetler arasında bu çerçevede bağlantı kurulmuştur. Bu
çalışmamızda fıtratın mahiyeti ile fıtratla ilgili âyetlerin birbiriyle
ilişkilendirilmesi irdelenecek ve fıtratın temel unsurları üzerinde
durulacaktır. Akıl, sevgi, aşk, güzel şeylere ilgi duyma ve çirkinliklerden
kaçınmanın, insan fıtratının temel bileşenleri arasında yer alıp almadığı tartışılacaktır.
Ayrıca fıtrat âyetinde geçen tebdîl kavramı ile Nisâ sûresinde geçen tağyir
kavramının, aynı manayı ifade edip etmediği üzerinde durulacaktır.
Özet:
Kur’an’ın
insan tasavvuru belli kavramlarla ortaya konmaktadır. Kur’an’ın insan tanımı
ile tefsir ve tevil niteliği arasında
kuvvetli bir irtibat var. Kur’an’ın insan tasavvuru doğru bir şekilde ortaya
konduğu takdirde Kur’an’ın tevili de daha isabetli olabilir. Dolayısıyla
Kur’an’daki insanın tasavvurunun keyfiyetiyle nassın tevili arasında önemli bir
bağ olduğunu düşünmekteyiz. Bu nedenle çalışmamızda Kur’an’da insan mahiyetini
ifade eden fıtrat kavramı ve bu kavramın yer aldığı bağlamı irdelemeyi esas aldık.
Bu çerçevede Rûm sûresinin 30. âyetinde yer alan fıtrat kavramı tefsir
edilirken başka âyetlerle kurulan irtibatının ne kadar tutarlı olduğunu tespit etmeye çalıştık. İnsan fıtratında aklî
potansiyel, üretme gücü, hakikat arayışı, güzel şeylere meyil etmek ve çirkin
şeylerden kaçınmak ve sevgi gibi özelliklerin fıtratın temel unsurları olup
olmadığı çalışmamızın odağı olarak belirledik
Tefsir
kitaplarında fıtrat kavramı, İslam dini, tevhit inancı, insanın ilk yaratılışı,
aklî istidad, hakkı kabul etme kabiliyeti, ilk sözleşme, ezelde insanın kaderinin belirlenmesi, fıtrî iman, dövme yapmak,
kadınların kıllarını aldırması ve hayvanların kısırlaştırılması gibi farklı
şekillerde yorumlanmıştır. Fıtrat kavramıyla
birlikte zikredilen “Allah’ın
yaratağında tebdil yoktur” cümlesi ise bu durumların insan fıtratının bir parçası olduğu ve
bunların değiştirilmemesi olarak yorumlanmıştır Nisâ sûresinin, “İnsanlara emredeceğim ve
onlar da Allah’ın yarattıklarını değiştirecekler” (4/119) âyeti fıtrat âyetiyle ilişkilendirilmektedir. Bu bağlamda
insanın Allah’a ibadeti terk edip putlar gibi başka mabudlara tapınması,
hayvanların putlara adanması, dinî
duygunun yerine başka bir duygunun konulması, tevhidin inkar edilmesi, helalın
haram ve haramın da helal kılınması, kadınların kıllarını aldırması vb.
şeklinde yorumlar halkullahın değişimi olarak düşünülmektedir. Ancak fıtrat âyetinde
geçen halkullahın değişmezliği ile Nisâ sûresinde geçen halkullahın değişimi
ile ilgili yorumlar din ile özdeşleştirilen fıtratın mahiyeti ve temel
bileşenlerinin değişimi olarak irtibatlandırılmasının doğru olmadığını
düşünmektekteyiz.
Fıtrat ile din kavramının aynı bağlamda zikredilmesi, İslam dininin
ihtiva ettiği değerler ile insan fıtratının birbiriyle uyumlu olduğunu
göstermektedir. Zira Kur’an’ın içerdiği değerler doğru bir şekilde yorumlandığı
oranda insan fıtratı daha iyi anlaşılacaktır. Fıtrat ile din kavramları
arasında kurulan i‘râb
vecihleri de din ile insan fıtratı arasında güçlü bir ilişkinin bulunduğuna
işaret etmektedir. Bu da dinin, insan fıtratının sahip olduğu bütün insanî ve
ahlakî değerleri içerdiğini göstermektedir.
Kur’an
bağlamında fıtrat, insanın yeme içme, dinlenme, cinsellik ve barınma ihtiyacı
gibi fizyolojik özelliklerinden ziyade akıl, sevgi, hakikatleri araştırma,
hayra yönelme, şerden kaçınma, yaratıcılık ve tapınma gibi manevi niteliklerden
oluşmaktadır. Bu nitelikler aynı zamanda fıtratın da temel bileşenleridir.
Bunlarda herhangi bir değişim meydana gelmez. Ancak bu fıtrî yetenekler,
fıtratının muktezasının tersine yönlendirilebilir. Kur’an’da sık sık insan
fıtratının manevî özelliklerine dikkat çekilmesi de bundandır. Ancak Kur’an ve
onun açıklaması mesabesinde olan sünnet yanlış yorumlandığında söz konusu
fıtratın temel özelliklerinin yansımaları farklı olabilir. Bu nedenle Kur’an’ın
amaçladığı bir insan protipi olmayabilir.
Kur’an’da aklını
kullanmayan insanların kınanması ve sık sık aklın gündeme taşınması aklın insan
fıtratının önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Ancak diğer fitrî
niteliklerin de maksada uygun ve işlevsel olabilmesi içinde aklın işlevsel
olması gerekmektedir. Keza insanın küçük yaştan itibaren etrafındaki nesneleri
anlamaya çalışması ve bunlara yönelik soru sorması insan fıtratındaki hakikat arayışının
bir tezahürüdür. Tarihte ve günümüzdeki felsefi akımlar, ilmî araştırmalar ve
bunun neticesinde elde edilen bilgi ve bulgular insan fıtratındaki bu özelliğin
bir sonucudur. Fıtratın önemli bir bileşeni olan tevhit inancı, varlığın
yaratıcısının yegâne Allah olduğu ve bundan dolayı ibadete sadece onun layık
olduğu esasına dayanır. Böylece bu inanç insanın zihinsel ve duygusal
bütünlüğünü sağlar. İnsanın zora düştüğü anlarda mabud ile ilgili verdiği
tepkiler insan fıtratındaki tevhit inancının bir göstergesidir.
İnsan fıtratının diğer önemli bir bileşeni sevgidir. Kur’an’da
insanın kendisinden yaratıldığı ifade edilen ‘alak, kan pıhtısı manasına
geldiği gibi, sevgi anlamını da ifade etmektedir. Sevgi, insanın tabiatı gereği
lezzet aldığı şeylere meyil etmesidir. Bu meyil etme kuvvetlendiğinde sevgi,
aşk mertebesine yükselir. İnsanın hayra ve şerre meyletmesi de insan fıtratının
bir niteliğidir. İnsanın yapısında bu iki zıt yapı da söz konusudur. İnsanın erdemli oluşu da hayrı
tercih etmekle gerçekleşmektedir. Ayrıca insanın estetik olarak güzel olan
şeylere meyletmesi ve çirkin olanlardan nefret etmesi de insan fıtratının başka
önemli bir özelliğidir. İnsan fıtrî olarak sadece fiziki güzelliğe değil, ilim,
iffet ve şecaat gibi manevî güzelliklere de meyleder. Cehalet, yalan vb. kötü
şeylerden nefret eder. Kur’an’nın fonetik yapısı ve tasvirleri bunun bir kanıtı
sayılabilir. İnsanın önemli fıtrî özelliklerinden biri de yaratıcılık ve
bilgiyi güncellemesidir. Ancak yaratma yoktan var etmek anlamında olduğu için
yaratma fiili mecazi olarak insana nispet edilmektedir.
Sonuç olarak, insan fıtratının en önemli unsurlarının akıl, tevhidi kabul etme
yeteneği, sevgi, beşerî ve ilâhî aşk, yaratıcılık, hayrı benimsemek, şerden
kaçınmak, güzel ve estetik şeyleri önemsemek ve çirkin olanlardan kaçınmak
olduğunu söylemek mümkündür. Tefsirlerde fıtratın din, kaderin belirlenmesi,
insandan alınan söz ve hayvanlar üzerinde kısırlaştırma gibi yapılan değişimler
fıtratın asli nitelikleri olmayıp söz konsu temel unsurların bir tezahürüdür.
Abstract: The thought of
the Qurʾān
consists of certain concepts. The concept of “fiṭrah”
that expresses the physical and spiritual side of the people, is one of crucial
concepts which stands for the conseption of the Qurʾān. Therefore this concept has become the
one drawing attention of scholars from the earlies. Usually, the concept of “fiṭrah” is
interpreted as the religion of Islam and the initial creation or the human
potentiality of acception a religion and whether they can change or not. In
this context, it has been established a connection between the “word of khalqullah”
in the Surah of Rūm and the same word in the Surah of Nisā. In this study, the
essence of “fiṭrah”
will be examined and the basic elements of “fiṭrah” will be
focused on. Also, whether wisdom, affection, love, and ugliness are among the
basic components of fiṭrah or not, will
be discussed. In addition, whether there is any connection between the verse of
“fiṭrah” and the words
of “tabdīl” and “taġyīr” will be investigated.
Summary: The Qur’ānic view of human (insān) has been set forth with certain concepts. According to our
understanding, there is a strong relation between the Qurʾānic definition of human and the terms of tafsīr and ta’wīl. If the
Qur’ānic view of human is put forth correctly, then the explanation and
interpretation of the Qurʾān will also be more accurate. Therefore, we think
that there is an important link between the characteristic of Qurʾānic view of human and the ta’wīl of naṣṣ (text). For this reason, we have based our study on
the term, fiṭrah which explains
the nature of human beings and the context of this term in the Qur’ān. In this
regard we have tried to take into account in our comments the consistency
through the mention of the term of fiṭrah that comes in the 30th verse of the surah
al-Rūm with the relation to other verses. Main focus of the study is to see
whether the essential aspects of human nature (fiṭrah) is in correlation with compassion, mental potentiality,
power to produce, seeking for truth, wanting to do good and avoiding bad deeds.
In the etymological dictionaries of Arabic language
and in tafsir books the term of fiṭrah has been explained in various meanings such as
“religion of Islam”, “unity of God”, “the first creation of human beings”,
“mental capability”, “ability to accept the truth”, “initial agreement”, “pre-eternity
of human destiny”, “inborn creed”, “tattoing”, “plucking females hairs” and “to
geld animals”. The verse of “la tabdīla li khalqillāh”
(There is no change
for the creation of Allah) is explained that there should not be changed things
and qualities which are parts of the nature of human being (fiṭrah). The verse of "I
am going to command humans and they are going to change God's creation"
(al-Nisā 4/119) is associated with above mentioned fiṭrah verses. In this
context neglecting to worship to Allah and taking means through other idols
that are worshiped, sacrificing in the name of idols, replacing religious
motives with other motives, denial of creed, making permissible acts
impermissible or impermissible acts permissible, females plucking their hair,
etc., have been interpreted as changing Allah’s creation (khalqullāh). However, we do not think that the interpretation of
nature that is mentioned in the verse regarding the replacement of Allah’s creation
has no relation with the replacement of Allah’s creation which occurs in Surah
al-Nisā. Because changing khalqullāh in
al-Nisā is not to change fiṭrah which is accepted same as religion and there is no
relation between two issues.
The mention of nature along with the concept of
religion comes to show the value of Islam is in accordance with human nature.
Yet when the Qurʾān is interpreted in the correct manner, a better understanding of the
human nature will be seen. The samples and types of i’rāb regarding the link between the terms of fiṭrah (nature) and dīn (religion) show that there is also a strong relation
between religion and human nature. This shows that religion entails all the
values and qualities that human nature contains.
In the context of the Qurʾān, the term of fiṭrah consists of spiritual qualities, such as reflection,
love, desire to find the truth, inclination to good deeds, avoiding bad deeds,
creativity and worship rather than physiological qualities such as the desire
to eat and drink, need of shelter and sexuality. These are core foundations of
human nature which cannot be changed. However, these natural qualities can be
lead the opposite direction. This is the reason why there is frequent mention
of natures spiritual qualities in the Qurʾān. However, if the Qurʾān and the Sunnah are falsely interpreted, the
core qualities of nature will be understood incorrectly which may not be a
prototypical that the Qurʾān aims.
The Qurʾān frequently makes mention and condemns those that do
not use their logic, which comes to show the importance of nature. In order for
the other nature qualities to be functional, first the logic must be
functional. Likewise, since early ages people try to understand the objects in
their environment and start to question them is again natures manifestation.
The past and today's philosophical movements, scientific research and as a
result the information and findings derived from them is a result of human
nature. One of the main components of nature is the belief of the unity of God
and acknowledging that the creator is Allah therefore comprehending that He is
only worthy of worship. Thus, this belief provides the mental and emotional
integrity of person. In times of difficulty, through the natural instinct people
show towards the Creator is an act of the reaction shown which is coursed by
natural creed properties.
It should be said that another important natural human
quality is love and affection. As the Qurʾān has expressed that human being is created from "alaq"
(blood clot) also comes to the meaning of compassion. It is the human’s natural
instinct to incline to those that he has compassion for. Once this inclination is made stronger the compassion
turns into love. Desiring good or evil is also part of human nature as these
two opponents are in men’s structure. Men being virtuous comes from choosing
the good. Another important feature of human nature is desiring those that are
aesthetically beautiful and disliking those that are aesthetically ugly. Men
does not only desire those that are aesthetically beautiful but rather those
that are spiritually attractive such as knowledge, modesty and bravery. It
dislikes ignorance, lies and other bad qualities. Qurʾān’s phonetic structure can be counted as a proof to
this. One of human’s natural instinct is to create and constantly update
information. The word "khalq” (create) is used commonly to bring
anything to existence when it was absent totally, therefore this is used for
mankind as a metaphor.
As a result, it is possible to say that the most
important human instinct qualities are reason, the ability of accepting of the unity
of God, compassion, human and divine love, creativity, evoking good deeds,
avoiding evil, valuing those that are ecstatically nice and avoiding those that
are ugly. The different meanings and definitions of fiṭrah in tafsīr books and
dictionaries such as dīn (religion), pre-eternity
of human destiny, initial agreement, and to geld animals are not the essential aspects of fiṭrah but the manifestations
of the basic elements.
Konular | Din Araştırmaları |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.