Kur'an-ı Kerim kendisinin Tevrat, Zebur ve İncil gibi ilahi kitap zincirinin son halkası olduğunu, aynı zamanda bu kitapların doğrulayıcısı ve tashih edicisi olduğunu ifade eder. Bunun sonucu olarak diğer kutsal kitaplarla bazı ortak anlatılara sahip olduğu gibi onlarla ayrıştığı, onlardan farklı açıklamalar getirdiği hususlar da bulunmaktadır. Bu hususlar da tarih boyunca özellikle Yahudilik ve Hıristiyanlıkla polemik konusu olmuştur. Hıristiyanlığın teolojisinin temelini İsa Mesih’in çarmıha gerilmesi oluşturmuştur. Ancak çarmıh konusu aynı zamanda Hıristiyan toplulukların ilk yüzyıldan itibaren farklı açıklama ve yorumlar yaptıkları, buna bağlı olarak ayrıştıkları hususların en önemlilerinden birisi olmuştur. Konumuz olan doketikler, farklı görüşlere sahip pek çok gruba ayrılsalar da genel olarak İsa Mesih’in diğer insanlardan farklı yapıda olduğunu, ilahi bir tabiata sahip olduğunu, bu sebeple çarmıha gerilmesinin mümkün olmadığını kabul ederler. Kur'an-ı Kerim’de Hz. İsa’nın çarmıhı konusunun işlendiği tek âyette Hz. İsa’dan çarmıha gerilmediği şeklinde bahsedilmektedir. Bu nedenle tefsirlerdeki yorumların önemli bir kısmının doketiklerin görüşleriyle ilk bakışta bazı benzerlikleri söz konusu olup, tefsirlerdeki özellikle “ikameci yorum” denilen, Hz. İsa’nın yerine başka birisinin çarmıha gerildiği belirtilen yorumlarda sözü edilen benzerlikleri daha fazla görmek mümkündür. Zaten Hıristiyan dünyada İslam’ın Hıristiyan heretiklerin çokça bulunduğu Arabistan yarımadasında ortaya çıktığı ve bazı heretik hıristiyanların görüşlerinden etkilendiği iddiası sıklıkla dile getirilmektedir. Bu bağlamda yukarıda bahsedilen benzerliklerden hareketle ilk olarak 8.yy.’da Yuhanna ed-Dımeşkî ile başlayarak tarih boyunca pek çok Hıristiyan araştırmacı Kur'an-ı Kerim’in bu görüşünü doketiklerden aldığını iddia etmiştir. Bu çalışmada söz konusu iddialar incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda öncelikle doketiklerin kimler olduğu araştırılmış ve sonuç olarak Hıristiyanların erken dönemlerden itibaren birbirinden çok farklı görüşlere sahip grupları “doketik” olarak isimlendirdikleri ve Hıristiyan dünyada yüzyıllar boyunca doketik kavramının standart bir kullanımının olmadığı ortaya konularak bu ismin heretik kabul edilen gruplar için bir tür şemsiye kavram olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Daha sonra Kur'an-ı Kerim’deki âyetin farklı mealleri ve tefsirleri için, klasik ve modern dönem İslami literatürden belli başlı kaynaklar seçilerek tarih boyunca âyetin İslam dünyasında nasıl anlaşıldığı incelenmiştir. Bu bağlamda tefsirlerde yer alan bütün ikameci yorum çeşitleri, bu yorumların yer aldığı kaynaklar zikredilerek bir liste haline getirilmiş, sonrasında bu yorumlar ile doketiklerin görüşleri karşılaştırılmıştır. Tefsirlerde yer alan açıklama ve yorumlarla doketiklerin görüşlerindeki benzerlik ve farklılıklar ortaya konduktan sonra bu âyetin bağlamı, siyak-sibakı ve Yahudi literatürü dikkate alınarak âyet, tarih boyunca yapılan geleneksel yorumunun dışında izaha çalışılarak konuya yeni bir bakış açısı kazandırılmak istenmiştir. Çarmıhtan bahseden ayetin başında ve hemen öncesindeki ayetlerde Hz. İsa ve Hz. Meryem ile ilgili çeşitli Yahudi iddialarına cevap verildiğini dikkate alarak bu ayette bahsedilen Hz. İsa’yı Yahudilerin öldürdüğü iddiaları hakkında Yahudi dini literatüründe yer bilgilere müracaat edilmiştir. Bu bağlamda Talmud’da Hz. İsa’nın akıbeti ile ilgili, onu önce öldürdükleri sonra da çarmıha gererek sergiledikleri şeklindeki Yahudi iddiaları zikredilmiş, âyette bulunan vemâ katelûhu vemâ salebûhu şeklindeki kullanımın, Yahudilerin Hz. İsa’yı önce öldürdükleri sonra da çarmıha gererek sergiledikleri şeklindeki iddialarına bir cevap olabileceği izah edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca Yahudilerin Talmud’da yer alan söz konusu iddialarının o devrin siyasi şartları gereği mümkün olmadığı da açıklanmıştır. Bütün bu incelemelerle söz konusu ayette doketiklerin görüşlerinin Kur'an-ı Kerim’e etki ettiği iddialarının geçerli olmadığı ve ayetin muhatabının aslında Yahudiler olduğu ortaya konmaya çalışılmıştır.
The Qurʾān states that it is the last link in the chain of divine books, such as the Torah, Psalms, and the Gospel, and that it is also the approval and regulator of these books. As a result, there are some mutual narratives with other holy books, as well as some issues that differ from them and bring different explanations from them. These issues have been the subject of polemics, especially with Judaism and Christianity throughout the history. The crucifixion of Jesus Christ formed the foundation of Christianity theology. However, the subject of ‘the cross’ has also been one of the most important issues by which Christian communities have made different explanations and interpretations since the 1st century, and have diverged accordingly. Although the docetists, who are our subject, are divided into many groups with different views, they generally accept that Jesus Christ was of a different nature from other people, had a divine nature, and therefore, it was not possible for him to be crucified. In the only verse in the Qurʾān that deals with the cross of Jesus Christ, it is mentioned that Jesus was not crucified. For this reason, a significant part of the interpretations in the commentaries have some similarities with the views of the docetics at first glance. It is possible to see more of the similarities mentioned in the commentaries, especially in the so-called “substitutionary interpretation”, in which it is stated that someone else was crucified instead of Jesus. In the Christian world, it is often claimed that Islam emerged in the Arabian Peninsula, where Christian heretics are abundant, and that it was influenced by the views of some heretic Christians. In this context, starting with John of Damascus in the 8th century, based on the above-mentioned similarities, many Christian researchers throughout the history claimed that the Qurʾān took this view from docetics. In this study, there has been an attempt to examine all of these claims. In this context, first, the docetics were researched, and as a result, it was revealed that Christians named groups with very different views from the early times as “docetic”, and that there was no standart use of the concept of “docetic” in the Christian World for centuries. It appears that it was determined that the concept would be used as a kind of umbrella concept for groups considered heretical. Then in the article, the different translations and interpretations of the verse in the Qurʾān and certain sources from the classical and modern Islamic literature were selected and identified. This led to the examination of how the said verse was understood in the Islamic world throughout the history. In this context, all types of substitutionary interpretations in the commentaries were made into a list by mentioning the sources of these interpretations, and then, these interpretations and the views of the docetics were compared. After revealing the similarities and differences in the explanations and interpretations in the commentaries and the views of the docetics, a new perspective on the subject was attempted by trying to explain the verse outside of its traditional interpretation throughout the history, considering the context of this verse and the Jewish literature. Considering that various Jewish claims about Jesus and Mary were responded to at the beginning of Qurʾānic the verse and just before the verse that mentions the cross, information in the Jewish religious literature was consulted about the allegations that Jews killed Jesus as mentioned in this verse. In this context, Jewish claims about the end of the life of Jesus in the Talmud, that they first killed him and then crucified him, were adressed and researched. Furthermore, an attempt is made to explain that the use of wa-mā qatalūhu wa-mā ṣalabūhu in the verse may be an answer to the claims of the Jews that they first killed Jesus and then crucified him. These claims of the Jews in the Talmud are further explored, and considering the context of the Jews of that time, it is explicated that these actions would not have been possible due to the political conditions in that period. Taken together, this study has attempted to address that the view claiming that docetics have an impact on the Quran via the related verse is not validand that the actual recipient of the verse is the Jews.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.